Türk Kızılay Genel Başkanı Dr. Kerem Kınık, İdlib’deki saldırılar nedeniyle en az 80 bin sivilin Türkiye sınırına göç etmesiyle ilgili, “Bu insanlara çok hızlı bir şekilde Suriye’nin içerisinde yeni barınma alanları oluşturacağız. Bölgeye ilaç desteğini artırdık ancak kış şartları çok ağır. Halihazırdaki mevcut çadır kent kamp kapasitemizi artırıyoruz” dedi.
Hükümet karşıtı silahlı muhalifler ve Heyet Tahrir üş-Şam (HTŞ) adını alan el-Kaide’nin Suriye uzantısı el-Nusra kontrolündeki İdlib bölgesine yönelik Rusya ve Suriye hükümet güçlerinin hava saldırıları ve karadaki ilerlemesi üzerine binlerce insan Türkiye sınırına doğru göç etmeye başlamıştı.
Türk Kızılay’ının yaptığı hazırlıklar hakkında gazetecilerin sorularını yanıtlayan Kınık şöyle konuştu: “Bizim sınırımıza yakın kuzey hattına yönelmiş olan 175 bin insanın yüzde 80’i belki de daha fazla yüzde 85’i bu bölgelerde yaşayan akrabalarının bulunduğu evlere, depolara, çadırlara, camilere, okullara yerleştirildi. Bunlara gıda desteği veriyoruz. Yeni kamp yeri kurulması noktasında AFAD ile beraber çalışmalarımız bu çerçevede sürüyor.”
‘200 bine yakın insan sınır bölgesine sığındı’
Suriye’de yeni barınma yerleri oluşturacaklarına vurgu yapan Kınık şöyle devam etti: “Çatışmalar nedeniyle yaklaşık 200 bin insan İdlib’in güneyinden ve batısından Hama, Humus ve Halep sınırından kuzey hattına doğru maalesef yer değiştirdi. Bu çerçevede rejimin Halep’i Şam’a bağlayan ve Halep’i Lazkiye’ye bağlayan M4 ve M5 yolları etrafında kalan sivil yerleşim birimlerini hedef gözeterek, hastaneleri, sığınakları, mülteci kampların yönelik olarak yapmış olduğu ihlaller, savaş suçları ve bu çerçevede oluşan büyük katliam korkusu ki şu son 45 gün içerisinde yaklaşık 1400 insan hayatını kaybetti. 10 bine yakın insan yaralandı. Maalesef 200 bin insan Türkiye’ye yakın sınır bölgelerine sığınmak durumunda kaldı. Bu bölgelerde de zaman zaman hava saldırıları sürüyor.”
‘İhlaller devam ediyor’
İdlib’in en yoğun yerleşim yerlerinden biri olan Maaret el-Numan’ın tamamen boşaltıldığını ve artık hiçbir insanın burada yaşamadığını dile getiren Kınık şöyle dedi: “Merkezde yaşayan insanların tamamı İdlib, Hatay bölgesine doğru Serakib bölgesi Atme bölgesine doğru yola çıktılar ve geldiler. Ama dünden bu yana Maarretu’n Numan’a yapılan saldırılar gibi Serakib bölgesi de yoğun bir şekilde sivillerin yaşadığı bölge vuruluyor. Cumhurbaşkanımızın ve devletimizin bu çerçevedeki mekik diplomasisi, bu bölgedeki ateşkesin, çatışmasızlık anlaşmasının devamı noktasında yürüttüğü faaliyetler devam ediyor ama maalesef bizim sahada gördüğümüz bu ihlallerin devam ettiği yönünde.”
Türkiye kendi içinde 5 milyon mülteciye baktığı gibi Suriye’nin kuzeyinde de 4 milyon insana destek vermeye çalıştığını ifade eden Kınık şöyle konuştu: “Bugün sınırlarımıza dayanmış olan 200 bin böyle giderse milyonlar, herhangi bir geçim kapasitesi olmayan, yardım olmadan ayakta duramayacak insanlardır. Evlerinden barklarından onlarca kez sürgün edinmiş, her birisi bir aile ferdini yitirmiş travmatik insanlar. Bu insanlar bugün susuyorlar ama yarın patlayabilirler. Dolayısıyla bu insanların dertlerini dünyaya duyurmamız gerekiyor. Türkiye devletimiz sivil toplum kuruluşlarımız seferberlik halinde buradaki acıyı dindirmeye çalışıyoruz. Ama dünyanın ilgisini maalesef göremiyoruz. Bu çerçevede BM’nin buradaki varlığı ve sınır ötesi yardımları serbest bırakan kararı uzatması çok önemli. Bir taraftan da vatandaşlarımızın da bu bölgedeki ihtiyaç sahibi insanlara vereceği destekler çok önemli.”