ATA SELÇUK
ataselcuk@hotmail.com
Son 50 yıldır dünya gündeminde yer alan ‘yoksulluk’, ‘açlık’, ‘eğitimsizlik’, ‘işsizlik’, ‘toplumsal cinsiyet ayrımı’, ‘çevre kirliliği’, ‘küresel ısınma’ ve ‘iklim değişikliği’ gibi kapsamlı sorunları ortadan kaldırmak amacıyla Birleşmiş Milletler (BM) tarafından çok sayıda toplantı, forum ve zirve gerçekleştirildi. Her birinin ardından pek çok rapor ve eylem planı yayınlandı.
Bu doğrultuda atılan en önemli adım 25 Eylül 2015 tarihinde BM Genel Kurulu’nda kabul edilerek hayata geçirilen ‘Sürdürülebilir Kalkınma Amaçları’dır (SKA). 2016-2030 dönemini kapsayan, 15 yıl boyunca tüm dünyada insanların refah içinde yaşaması için ‘Kimseyi Geride Bırakma!..’ (Leave No One Behind!..) sloganıyla 17 ana amaç ve bu amaçları gerçekleştirmek için 169 hedef belirlendi.
SKA, yukarıda belirttiğim küresel sorunları ortadan kaldırmak, sürdürülebilir bir ekonomik büyümeyi desteklemek, barışçı ve kapsayıcı toplumları teşvik etmek, sosyal içerme ve çevresel korumayı sağlamak amacıyla üye devletler tarafından kabul edilen kapsamlı bir eylem planı.
İlk yayınlandığında, sekiz maddelik ‘Binyıl Kalkınma Hedefleri’ni henüz aklımızda tutamamışken, SKA’nın sayısını fazla bulmuştum. Okuyup anladıkça gördüm ki tüm liderlerin program olarak benimseyebileceği nitelikte ve kapsamdalar. Liderlerden kastım sadece başbakan, devlet başkanı ya da parti önderleri değil elbette, bir organizasyona liderlik eden herkes…
Başarı için hükümet, yerel yönetim, özel sektör ve sivil toplum kuruluşlarının görev dağılımı yapması ve eşgüdüm içerisinde çalışması son derece önemli. 17 amaç ve beraberindeki 169 hedefin tamamı için her bir kurumun aynı anda çalışması güçlerin boşa harcanmasına ve başarısızlığa yol açabilir. Ayrıca amaçların hepsi kurumların kendi faaliyet alanına girmeyebilir. Bu nedenle mikro ölçekte her kurum kendi alanyla ilgili amaçlara odaklanmalı ve ortaya konan tüm çabalar adeta bir ‘puzzle’ın parçaları gibi birleştirilmeli.
Sürdürülebilir kalkınmanın çevresel, sosyal ve ekonomik boyutları bir arada barındıran bütünsel bir yaklaşım olduğunu daha önce vurgulamıştım. Bu perspektiften baktığımızda SKA’nın söz konusu bileşenler bazında dağılımı ise aşağıdaki gibidir. Yaşanabilir bir gelecek için neredeyse hiçbir boşluğa meydan vermeyen SKA’nın bölünerek yönetilmesinin önemi bir kez daha açık olarak görülmekte.
Dünyanın bugünkü sürdürülebilirlik performansına, bir önceki, ‘Net sıfır emisyon!.. Yeter mi?‘ başlıklı yazımda verdiğim istatistiklerle baktığımızda pek çok insanı, toplumu geride bıraktığımız acı bir gerçek. Son beş yılda yapılan çalışmalar olumlu meyvelerini yeni vermeye başlamışken maalesef içinde bulunduğumuz pandemi ortamı pek çok başlıkta bizi hedeflerden uzaklaştırdı.
‘Kimseyi geride bırakmamamız’ için çocuklarımızın ve gelecek nesillerin daha iyi bir dünyada ve barış içinde bir arada yaşamasının tek anahtarı niteliğindeki SKA’nın içselleştirilmesi, umutla ve azimle hep birlikte çalışmamız büyük önem taşıyor.
SKA ile ilgili daha detaylı bilgi edinmek isteyenler için: https://sdgs.un.org/goals ve https://www.tr.undp.org/content/turkey/tr/home/sustainable-development-goals.html
SKA ile ilgili 2020 ilerleme raporu için: https://www.un.org/sustainabledevelopment/progress-report/