CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, yeni seçim kanununu teklifiyle ilgili iktidara “Hangi kanunu getirirlerse getirsinler, sizi göndereceğiz” diye seslendi. Kılıçdaroğlu, ‘helalleşme’ çağrısını tekrarlayarak, altı siyasi parti liderinin görüşmesinin birliktelik için önemli olduğunu söyledi.
AKP’nin MHP’nin de onayını alarak hazırladığı seçim ve siyasi partiler yasa teklifi TBMM Anayasa Komisyonu’nda kabul edilmişti.
Teklife göre, seçimlerde yüzde 10 olarak uygulanan ülke seçim barajı yüzde 7’ye indirilecek.
İttifakın aldığı oy toplamı ülke barajını geçtiği takdirde, seçim çevrelerinde milletvekili hesabı ve dağılımı, ittifak içinde yer alan her bir partinin o seçim çevresinde almış olduğu oy sayısı dikkate alınarak yapılacak. İttifakı oluşturan siyasi partilerin her birinin çıkaracağı milletvekili sayısı, her seçim bölgesinde ittifak içinde elde ettiği oy sayısı esas alınarak genel D’Hondt uygulamasıyla belirlenecek.
Teklifle AKP’nin ittifakları engellemek istediğini belirten siyasi analistler, iktidarın hazırladığı yeni sistemin muhalefet partilerinin aleyhine olacağı öne sürüyor.
Bu noktada muhalefet partisinin hamleleri merak ediliyordu. DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan’ın daveti üzerine altı muhalefet partisinin lideri, pazar günü ikinci kez bir araya gelmişti.
TBMM’de partisinin grup toplantısında konuşan Kılıçdaroğlu, seçim kanunu konusunda iktidara meydan okudu: “Demokratik ilkelere dayanan birlikteliğimiz bu gibi siyasi mühendislik çalışmalarından etkilenmeyecektir. İşbirliğimizi uyum içinde sürdürmeye kararlıyız. Hangi kanunu getirirlerse getirsinler, sizi göndereceğiz arkadaş göndereceğiz. Türkiye’nin huzura ihtiyacı var. Allah’ın izniyle yolcu edeceğiz onları”.
Kılıçdaroğlu’nun konuşmasından öne çıkan başlıklar şöyle:
*Barışmaya, helalleşmeye ihtiyacımız var. Ayrılmaya değil birlikte olmaya ihtiyacımız var. Birlikte olduğumuz zaman saygınlığımız artacak. Bütün hedefim bunun üzerine inşa edilmiş üzere. Bu hedef sadece benim değil aynı zamanda ‘millet ittifakı’nın da hedefi. Altı lider ikinci kez bir araya geldik. Toplumun bütün kesimleri orada temsil ediliyor. Devletin karar alma mekanizmalarının bir kişiye teslim edilmesinin getirdiği felaketi olumsuzluğu hepimiz görüyoruz. Sadece ben değil, diğer liderler de görüyor. Türkiye’nin bu bataklıktan çıkması lazım.
*Kutuplaşmayı değil beraber olmayı hedefliyoruz. Bir bildiri yayımladık. O bildiride beş temel mesaj var.
*Birincisi güçlendirilmiş parlamenter sisteme geçiş sisteminin yol haritasını belirlemek üzere çalışma grubu oluşturduk.
‘İşbirliği uyum içerisinde sürecek’
*İkincisi birlikteliğimizi bozmayı amaçlayan seçim kanunu üzerinde de görüştük. O konudaki görüşümüzü aynen okumak isterim; “Milletimizin bilmesini isteriz ki demokratik ilkelere dayanan birlikteliğimiz bu gibi siyasi mühendislik çabalarından etkilenmeyecektir. İş birliğimizi uyum içinde sürdürmeye kararlıyız.”
‘Koltuğu korumak için şöyle değişiklik yapalım, böyle değişiklik yapalım…’ Anlamadıkları bir şey var bu millet kararını verdi zaten. Kanunu istediğiniz kadar değiştirin, sizi göndereceğiz arkadaş! Allah’ın izniyle göndereceğiz, yolcu edeceğiz onları.
*Milli iradeyi parlamentoya tam olarak yansıtmak üzere seçim güvenliğini sağlamak amacıyla bir çalışma grubu daha oluşturduk. Her türlü dalavere bunların işi, biliyoruz… Bizim görevimiz de -madem ki bunları biliyoruz- önlemini almak. Sandık güvenliğini sağlayacağız.
*Dördüncü olarak, bizler Türkiye’yi karanlık günlerden çıkartma kararlılığı içerisindeyiz. Umutlarımız ve geleceğe olan inancımız Türkiye’nin sorunlarından çok daha büyüktür.
*Beşincisi, bizler istişare ile değil sorunlarımıza son vermek, her bir vatandaşımızı insan onuruna yaraşır bir yaşam ve refah standardına kavuşturmak istiyoruz. Bizim hiçbirimizin bireysel bir beklentisi yok. Beklentimiz vatandaşın huzur içinde yaşamasıdır.