CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, PYD’nin Akdeniz’e ulaşmasını engelleyecek adımlara destek verdiklerini, buna itirazlarının olmadığını söyledi.
Hürriyet’ten Deniz Zeyrek’in haberine göre Kılıçdaroğlu, dün bir grup gazeteciyle Meclis’te buluştu.
‘Çatışmasızlık bölgesi’ kapsamında başlayan İdlib operasyonuna değinen Kılıçdaroğlu, isteklerinin kimsenin burnunun kanamamsı, güvenli bir bölgenin oluşturulması olduğunu ifade etti.
Türkiye’nin operasyonla, ‘terör örgütü’ olarak gördüğü, İdlib’in doğusundaki Afrin’i elinde tutan PYD’nin Akdeniz’e ulaşmasını engellemek için bir set çekebileceği de konuşuluyor
CHP lideri, PYD’nin engellenmesi konusunda hükümete destek verdi: “Hiç itirazım yok. Destek veriyoruz. Bir ülke kendi güvenliğini sağlamak zorundadır. Eğer birileri o bölgeden Akdeniz’e ulaşmanın yollarını arıyor ve ileride bu Türkiye için bir risk oluşturuyorsa Türkiye’nin İdlib’e girmesi lazım.”
‘İdlib’i Esad’a teslim edecekler’
Türkiye’nin operasyonda Rusya’nın stratejisine uygun olarak Suriye Cumhurbaşkanı Beşar Esad’ın yanında konumlandığını aktaran Kılıçdaroğlu, sözlerini şöyle sürdürdü: “Siyasi desteği verdiği El Nusra’yla çatışma sürecine girecek. Sonra İdlib’i Esad’a teslim edecekler. Sizin stratejiniz yoksa başkasının stratejisinin bir parçası olursunuz. Türkiye açıkça şu anda Rusya ve İran’ın Suriye’de izlediği stratejinin bir parçası oldu. Bu tabloyu Erdoğan yarattı. Türkiye’ye ‘Bu pisliği sen yarattın. Sana temizleteceğiz’ diyorlar ve temizletiyorlar orayı.”
‘Alacağız’ diye söylersiniz
ABD’yle Türkiye’nin karşılıklı olarak vizeleri askıya almasına değinen CHP lideri, ABD’nin kararını ‘ağır’ olarak niteledi.
Kılıçdaroğlu’nu dövizin yükselmesi, borsanın düşmesi ve THY seferlerinin etkilenmesi bağlamında Türkiye’nin 50 milyar liralık bir zararının olduğunu savunarak, hükümeti eleştirdi: “‘Arka kapı diplomasisi’ dediğimiz diplomaside sürekli açık tutulması gereken bir kapı vardır. Bu kapının çok sağlıklı ve inandırıcı çalışması lazım. Karşılıklı verilen bilgilerin güvene dayanması lazım. Gözaltına alınan kişi FETÖ’den olabilir, FETÖ ile ilişkisi olabilir. Söylersiniz, ‘Biz bunu alacağız’ diye. Ne gerekiyorsa yaparsanız. Süreç iyi yönetilmedi, hiç yönetilmedi ki.”
Sarraf rahatsızlığı
ABD’nin Türk yargısına güvenmediğini, tutukluları ‘siyasi rehin’ olarak gördüğünü dile getiren Kılıçdaroğlu, “Asıl hükümetin rahatsızlığı benim anladığım kadarıyla Reza Zarrab davasından kaynaklanıyor. (Misilleme) Öyle bir algı var. Binali Bey de söyledi. ‘Siz Halk Bankası Genel Müdür Yardımcısını tutuklarken bize mi sordunuz’ dedi. Bu ‘Sen bize sormadın, biz de sana sormadan aldık içeriye’ demektir” diye konuştu.
Kılıçdaroğlu, MİT TIR’larından aldığı 25 yıllık ceza istinaf mahkemesince bozulduğu CHP İstanbul Milletvekili Enis Berberoğlu’nun tahliye edilmemesine de şaşırdığını söyledi.