CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu, ABD’de İran’a yönelik yaptırımların ihlal edilmesiyle ilgili yürütülen davada itiraflarda bulunan Rıza Sarraf’a geçmişte bakanların devlet sırlarını verdiğini ve devletin bilgilerinin satıldığını öne sürdü. Kılıçdaroğlu savcıları göreve çağırdı.

Fotoğraflar: CHP
Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın ailesinin ‘vergi cenneti’ Man Adası’ndaki Bellway adlı şirkete 15 milyon dolar gönderdiğine ilişkin banka dekontlarını basına veren Kılıçdaroğlu, Rıza Sarraf’la ilgili de açıklamalar yapacağını söylemişti. Erdoğan’a “Rıza Sarraf’a devlet sırrı niteliğindeki belgeleri kim verdi?” diye soran Kılıçdaroğlu “Salıya kadar açıklamazsan ben açıklayacağım” demişti.
Kılıçdaroğlu partisinin Ankara Arena Spor Salonu’nda düzenlediği Eşitlik ve Adalet Kadın Buluşması‘nda konuyu açtı.
Sözlerine Sarraf’a geçmişte devlet protokolünde müsteşar ve genel müdürlerin önünde yer verilmesini, yandaş medyada fona Türk bayrağı konarak konuşturulmasını, ABD’ye Sarraf için nota verilmesini eleştirerek başlayan Kılıçdaroğlu, “Bununla yetinmediler, bir rüşvetçiye plaket verdiler. Rüşvet alan bakanları AKP milletvekilleri akladı. Yüce Divana gitmesini engellediler” dedi.
Sarraf’ın ‘bülbül gibi ötünce hain olduğunu’ belirten CHP lideri, hükümetin geçmişte ‘FETÖ‘ ile kolkola olduğu söylemini yineledi.
Kılıçdaroğlu önce 17 Aralık soruşturma tapelerinde dönemin içişleri bakanı Muammer Güler ile Sarraf arasında geçen konuşmayı hatırlattı. Söz konusu konuşmada, Güler Sarraf’la hakkında güvenlik soruşturması olmadığını belirterek “Senin önüne yatarım” diyordu.
Sarraf’ın casusluk sebebiyle İstanbul savcılığınca soruşturulmaya başladığına dikkat çeken Kılıçdaroğlu, 17 Aralık sonrasında basına yansıyan bir MİT raporuna anımsattı: “18 Nisan 2013 tarihinde dönemin başbakanının (Tayyip Erdoğan) önüne MİT bilgi notu bırakır. Notun konusu Sarraf’tır. Yapılan sahtekarlıklar burada anlatılır. İran’a yönelik ekonomik ambargoya rağmen para transferini yapması kapsamında Sarraf’ın yasaklı kişiler listesine dahil edilebileceği ve ABD ile ilişkilerde sorun yaşanabileceği, hükümet aleyhine kullanılabileceği notta belirtilir.”
CHP lideri bu hatırlatmanın ardından Erdoğan’a şöyle seslendi: “Bu sahtekarın yaptığı dolandırıcılık senin önüne devletin en hassas kurumu tarafından önüne kondu ne yaptın? Bu dosyayı kapattın. Sahtekarlığı görmedin.”
Kılıçdaroğlu sonra da Erdoğan’ın bakanlarının devletin ve hükümetin bilgilerini Sarraf’a verdiğini öne sürdü. Bilgilerin satıldığını da belirterek savcıları göreve çağıran Kemal Kılıçdaroğlu, soruşturma kapsamında hükümetin de sorgulanmasını istedi.
Enişte sorusu
Kılıçdaroğlu Erdoğan’a yeni bir soru daha sordu: “Bir soru soruyorum sevgili Erdoğan… Enişten Ziya İlgen’in Man Adası’nda şirketi var mı? Enişte Man Adası’nda niye şirket kurdu? Bu şirketin sermayesi nedir?”
CHP lideri geçen haftaki grup konuşmasında, Burak Erdoğan (oğlu), Mustafa Erdoğan (kardeşi), Ziya İlgen (enişte), Osman Ketenci (dünür), Mustafa Gündoğan’ın (özel kalem müdürü) Man Adası’nda Kasım Öztaş’a ait şirkete para gönderdiği paraların dekontunu göstermişti.
Hükümet iddiaların ‘yalan’, belgelerin de ‘sahte’ olduğunu öne sürüp Kılıçdaroğlu’nu istifaya davet etmiş, Erdoğan da CHP liderine ağır ifadelerle yüklenerek tazminat davası açmıştı.
HDP ve CHP’nin Meclis araştırma için sunduğu önergeler AKP oylarıyla reddedilmiş, CHP belgeleri basına dağıtmıştı.