CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, “Biz Bülent Ecevit’ten feyz aldık, herkes bunu bilmeli” dedi.
TELE 1’den Enver Aysever’e konuşan CHP liderinin açıklamalarından öne çıkanlar şöyle:
* (“Seçime giderken gerçekten sokak çatışmalarına cami cemaatine müdahaleye kadar… Böyle bir oalsılık var mı?”) Bunu yaratmak isteyenler çıkabilir. Ama ben bu toplumun sağduyusuna güveniyorum. Toplumun beğenmediği bazı olaylar gerçekleşebilir Bundan özenle kaçınmak gerekir. Vatandaşa sükunet etmek düşüyor. Arada cam çerçeve indirilecektir, toplumun beğenmediği olaylar gerçekleşecektir, bundan uzak durmamız gerekiyor.
* (İYİ Parti ve HDP’nin ‘helalleştirilmesi’yle ilgili soruya) Altı liderin oluşturduğu masa var. Bunu ‘millet ittifakı’ olarak tanımlıyoruz. Elbette ki HDP’yi şeytanlaştırmak istemiyoruz. Bütün partilerle görüşen parti CHP’dir. İnsanların düşüncesini beğenirsiniz beğenmezsiniz ama tahammül edersiniz. Vatandaşa gidiyorsunuz onun vereceği oylara göre iktidarı belirliyorsunuz. HDP bizim masada yok ama bir şey olduğunda konuşuyoruz.
* Ayrı ayrı partiler de olsak kucaklaşırız.
* (“Sol partileri adaylığı tartışmak için masaya çağırmayı düşündünüz mü?”) Çok erken onun için. Zamanı geldiğinde oturur konuşuruz yani.
* Bizim siyasetçilerin aslında üstünde durmaları gereken konu bu. Şuraya fabrika yapalım demek artık yetmiyor. Türkiye’nin iki bilim insanı Almanya’ya para kazandırdılar. Fabrika mı vardı? Hayır laboratuvar vardı. Biz CHP teknolojik devrimi mutlaka yakalamak istiyoruz. En yetenekli insanların Türkiye’de çalışmalarını istiyoruz.
* (“Kamuculuğu öne çıkaracağız mı diyorsunuz?”) Elbette. Bu gerçeği siyasetçilerin görmesi lazım. Üniversitelerden barış akademisyenlerini attılar. Farklı düşündü diye insan üniversiteden atılır mı? Bu insanların büyük bir kısmı batıya gittiler. Biz ekonomiyi düzelteceksek bu bilgi ve birikimle olur. Ekonomideki en büyük etkiyi yaratan devletin kendisidir zaten. Vergileri kim için ve ne için harcayacaksınız? Topladığınız parayı beşli çete için harcarsanız başka. Toplumun ahlakı bunu kabul eder mi? Adaletli olacağız diye söz veriyoruz. Devleti soyan bu kenelerden ülkeyi kurtaracağız.
* (“KHK çıkışınız… Kılıçdaroğlu FETÖ’cülerin önünü açtı dediler. Gerçekten hepsini iade mi edeceksiniz?”) Bu eleştiriyi yapanlarda gerçekten akıl yok. KHK ile barış akademisyenleri atıldı evet hepsini görevlerine geri getireceğiz. KHK ile atıldı bir kişi, savcı dedi ki soruşturmaya gerek yok dedi. Ama sizi başlatmıyorlar. Biz başlatacağız. Savcı bir şey yok diyor, sen açlığa mahkum edeceğim diyorsun. E bu devlet değil ki. Mahkemede beraat etmiş, AYM’de beraat etmiş. Biz başlatacağız.
* Mahkum olanlar da var, ‘FETÖ’ olur, başkası olur. Biz onları zaten istesek de göreve iade edemeyiz. Gerçekten bunlarda akıl yok. Acaba Kılıçdaroğlu’nu nasıl sıkıştırabiliriz? Ya FETÖ ile her türlü rezaleti yapan sizdiniz. Onların talimatı altında olan sizdiniz.
* (“Sayın Davutoğlu, ne oldu, diye bombaların patladığı o karanlık günler hakkında hiç konuşuldu mu?”) Yok hayır bunlar masada konuşulmadı. Baş başa da konuşulmadı. Başbakanlığı döneminde konuştuk. Gelişmelerden o da rahatsızdı. Olayların üzerine gittiğini o da söylemişti.
* Biz Bülent Ecevit’ten feyz aldık, herkes bunu bilmeli.
* Camiye, kışlaya adliyeye siyaset girmemeli.
* Kavala ve Demirtaş hapisten çıkmalı.
* (“Devlet Bahçeli, bugün şahsınıza yönelik çok sert konuştu. Neredeyse tırnak içerisinde sizden hesap soracağım dedi. Vatan hainliği ile eşdeğer haline getirdi. Buna ne diyeceksiniz?”) Ben ona “Başbakan ol” dediğimde neden olmadı? Şimdiden soralım. Niye? Sayın Bahçeli’nin bana yönelik tavrını ben anlarım. Niçin? E oy kaybediyor. Samimi olan bütün ülkücüler bizim yanımızda. Biz onlarla beraberiz. Vatanseverlik ülkücülükse biz de ülkücüyüz. dünyada hastanesi olmayan tek ordu Türk ordusu. Niye kardeşim?
* (“Sedat Peker gibi bir figüre kulak veriyor musunuz?”) Devleti adaletle yönetmezseniz ve devleti yönetenler vatandaş için değil de kendisi için çalışırsa herkes devletin hazinesini tırtıklamaya başlar. Peker bunu aydınlığa çıkardı. Yer veriyor, zaman veriyor. Olayın içinde olduğu için ve birebir bildiği için tabii ki önemli. Talan o kadar yaygınlaştı ki bu yargıya da sıçradı. Zaten siyaset kurumu baştan aşağı kirliydi. Peker konuşamasın diye önlem almaya çalışıyorlar. Talanın boyutları… İstanbul borası, SPK… İstifa ediyorlar. Neden ediyorlar? Korkudan. Ben gayet iyi biliyorum ama ayrıntıya girmeyeyim. Ucuz saraya dayanıyor. Daha ne olsun?
* (“Size ergen diyen Soylu’ya ne diyeceksiniz?”) Fotoroman Süleyman. Başka ne diyeyim? Bütün kaçakçılarla fotoğrafı çıkıyor. Fotoroman Süleyman.