CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, ‘FETÖ’nün siyasi ayağı’ olmadığını savunan hükümete seslendi: “Darbeyi kapatmak suç işlemek demektir. Darbenin siyasi ayağını ortaya çıkarmamak suç işlemek demektir.”
Meclis’te kurulan ‘darbe komisyonu’nun AKP’li başkanı Reşat Petek, “Darbenin siyasi ayağıyla ilgili yapılan incelemelerde iktidardan ve muhalefetten bir isim tespit edilmiş değil” demişti.
Başbakan Binali Yıldırım ise geçen hafta katıldığı bir televizyon programında “FETÖ’nün siyasi ayağı yok. Olanlarla ilgili temizliği yaptık, bizim bilmediğimiz bir şey var da Kılıçdaroğlu biliyorsa açıklasın” demişti.
‘Başarısızlığa mahkum edilen bir darbe girişimi’
NTV yayınına katılan Kılıçdaroğlu, komisyon kurulması için teklifin kendilerinden geldiğini belirterek şunları söyledi: “Önce mırın kırın ettiler ama sonra komisyon kuruldu. Özel kuvvetler komutanı Zeki Aksakallı’nın ifadesi, ‘TSK’da kriz ve olağanüstü durumlarda ilk haber alınır alınmaz personel kışlayı terk etmesin emri verilir. Her zaman uygulanan bu temel ve basit kural 15 Temmuz 2016’da ilk haber alındığı zaman uygulanmamıştır.’ Ben bunu kime soracağım. FETÖ iddianamesini yazan savcı görevden neden alındı? Bu iddianame neden Adalet Bakanlığı’na gider ve içi boşaltılır? Siyasi iktidar benim haberim yoktur diyemez. HSYK da diyemez. Kim aldı bu savcıyı görevden?”
‘Rapor bize verilmiyor’
Komisyonun çalışmaya başlamasından kısa bir süre önce hükümetin darbenin ‘üstünü kapatmak’ istediğini anladıklarını dile getiren CHP liderine, darbe girişiminin ‘kontrollü’ olduğuna dair iddiası da soruldu.
Kılıçdaroğlu soruyu şöyle yanıtladı: “Başarısızlığa mahkum edilen bir darbe girişimi. Hiçbir günahı olmadan linç edilen askerler vardı. Saray’da da söyledim: Asker emri sorgulayamaz. 6 Haziran 2016 tarihli FETÖ terör örgütü iddianamesinde ‘FETÖ/PDY’nin kuvvet komutanlıkları, jandarme ve emniyet teşkilatları içindeki mensuplarından oluşan ve 10 binleri bulan devletten ayrı hiyerarşiye bağlı silahlı bir yapılanmasının olduğu’, ‘FETÖ’nin anayasal düzeni değiştirecek veya ortadan kaldıracak silahlı güce ulaştığı ve bir askeri darbe yapabilecek tek organize güç olduğu’ darbeden önce söyleniyor. Aynı iddianamede, ‘FETÖ/PDY’nin darbe teşebbüsünde bulunma tehlikesinin açık ve yakın olduğu’ da ifade ediliyor. Bunu hükümet bilmez mi? Bu iddianameye dayanarak Anayasa Mahkemesi’nin iki üyesi şu anda hapiste. Bunu bilmiyorlar mıydı? Biliyorlardı. Tamamı savcılar tarafından tespit edilmişti.”
Darbe komisyonun raporunun kendilerine henüz verilmediği ve tarih olarak 16 Nisan sonrasının söylendiğini aktaran CHP lideri, raporu alamadıkları için son halini veremedikleri CHP raporunu da açıklayamadıklarını kaydetti.
‘Çocuk mu kandırıyorsunuz’
Kılıçdaroğlu, darbe girişiminin kilit isimlerinden Adil Öksüz’ün MİT personeli olabileceği iddiasını sürdürerek şöyle konuştu: “Basit soru. Bilinmesi gereken bir soru. Çok basit, Başbakanlık talimat verecek, GPS cihazlarını devletin hangi kurumu ithal etti bakacaklar. Ben soruyorum. Desinler ‘Adil Öksüz’ün elinde böyle bir cihaz yoktu’. Var. ‘İki telefonu yoktu’. Var. ‘Konuşmadı’, konuştu. Herkes kelepçeliydi, ona kelepçe vurulmadı, neden? Söyleyeyim. MİT yasasında bir değişiklik yapıldı 2014’te. Başbakan’ın emri ve talimatı olmadan hiçbir MİT görevlisi tutuklamaz, gözaltına alınamaz. Adil Öksüz neden gözaltına alınmadı, tutuklanmadı? ‘Haberimiz yoktu’ diyecekler.”
Kılıçdaroğlu şöyle devam etti: “Adil Öksüz’ün ismini ilk kim telaffuz etti. Bir televizyon programında ilk ben söyledim. Adil Öksüz’ün çok önemli bir isim olduğunu, dikkat edilmesi gerektiğini söyledim. Önce bana saldırdılar şimdi onlar da telaffuz etmeye başladılar. İki cep telefonunu kullanır GPS cihazı vardır. Herkesin telefonları alınır, Adil Öksüz’ün alınmaz. GPS cihazı ve telefonlarıyla birlikte serbest bırakılır. Kapatmıyorum diyorlarsa darbeyi neden araştırma komisyonuna en önemli isimlerine gelmesine engel oldunuz?”
Darbenin ‘siyasi ayağı’ olmadığına inanmadığını söyleyen CHP lideri, “Darbenin memur ayağı var, sendikacı ayağı var, işveren ayağı var, çikolatacı ayağı var, baklavacı ayağı var siyasi ayağı yok. Siz çocuk mu kandırıyorsunuz. Ellerinde ‘ByLock’ listesi var neden açıklamıyorlar? ‘ByLock’ kullananların sayısı 215 bin 92 kişi. Sayın başbakana göre bunların içinde bir tane bile siyasetçi yok. Bizim aklımızla alay mı ediyorlar? Sayın Devlet Bahçeli gibi olsam hayatlarından çok memnun olacaklar, beni el üstünde tutacaklar. İyi de bu şehitlerin hesabını kim soracak? Ben soracağım.”