Vedat Arık’ın tablo fotoğrafı, acıları ortaklaştırmak kadar, mücadeleyi, dayanışmayı ve direnişi de çoğaltmayı gösteriyor. Zulmü imal eden, dirence de zemin kuruyor.
Bu zeminden bir siyasi mücadele yaratabilmek, direnci fotoğraf karelerinden çıkartabilmek önemli. Yan yana durma zorluklarıyla geri duran adımlar için söylenecek söz şu olabilir: 82 yaşındaki Emine Ocak’ın polislerin kolundaki fotoğrafına bakıp “terörle mücadele” gören seçmenlerinizden çekiniyorsanız vazgeçin, politik hasta onlar. Sizle konuşmayı kesmiş Berberoğlu’na kulak verin, Arat Dink’e sarılanlara bakın.
Peki AKP, 700 haftanın büyük bölümü iktidarı döneminde yapılmış eyleme neden şimdi saldırdı? Belki, haklı, meşru, vakur bir siyasi kimlik haline gelen Cumartesi eyleminin kitlesel direniş zemini olmasından endişe. Belki, yerel seçim ve ekonomik sıkıntıların sağanağı öncesinde gündem tanzimi. Belki de, lütuf düzeninde meşruiyet alanlarının yeniden tarifi ve devlet özdeşleşmesinin tamamlanması. Ama unutulan şu; lütfunuzla başlamayan, yasağınızla bitmez.