ABD’nin Los Angeles kentinde yaşayan bir kadın, trafik kazası geçirdi, iki hafta komada kaldı ve uyandıktan sonra daha önce hiç gitmediği Yeni Zelanda’nın aksanıyla İngilizce konuşmaya başladı.

Summer Diaz’a (24), geçen yıl 25 Kasım’da karşıdan karşıya geçerken otomobil çarptı. Hastaneye kaldırıldı. Omzu, leğen kemiği kırılmış ve beyninde hasar oluşmuştu. Doktorları onu yapay komaya soktu. Pandemideki kısıtlamalar nedeniyle yakınları sık ziyaret edemedi.
Uyandığında, “Hastanedesin Summer” dendiğini duydu; alfabedeki harfleri sayması istendi. Konuşamıyordu. İşaret dili bildiği için derdini bu dilde anlattı. Yavaş yavaş konuşmaya başladığında ise geçmiştekinden farklı bir aksan kullanıyordu.
İlk başta yutmakta, konuşmakta zorluk çektiğini rehabilitasyon sonucunda terrapistlerin desteğiyle sesinin düzeldiğini, konuşabildiğini anlatan Summer, “Sesim daha yüksek ve iyi çıktıkça yeni aksanım da daha belirgin hale geliyordu” dedi.
Artık doğduğu büyüdüğü ülkenin değil farklı bir coğrafyanın aksanıyla konuşuyordu. Haliyle hastanedeki hemşireler, yeni tanıştığı kişiler ona, “Nerelisin” diye sormaya başladı. “Buralıyım” yanıtı alınca da hepsi çok şaşırıyordu. Uyanınca kısa bir süre Britanya’nın aksanıyla konuştu, kısa bir süre de Fransızlar ve Ruslar gibi konuştuğunu söyleyen Summer’da Yeni Zelandalıların kullandığı aksan ‘en azından şimdilik’ kalıcı oldu.
Doktorları, bunun nedeninin nadiren rastlanan ‘yabancı aksan sendromu’ olduğunu, yapılacak fazla bir şey olmadığını, bir süre sonra geçebileceğini ya da ömür boyu kalıcı olabileceğini söyledi.
Bir ay hastanede kaldıktan sonra taburcu olan Summer ilk iş, kendisini hastaneye kaldıran itfaiyecilere kek götürerek teşekkür etmek oldu. “Onlar da bana, ‘Bu nerenin aksanı’ diye sordular” diyen Summer, yeni aksanından memnun olduğunu, işin eğlenceli yanını görmeye çalıştığını ve gelecekte durumun nasıl seyredeceğini bekleyip göreceğini dile getirdi.
Psikoloji eğitimi aldığı üniversiteye geri dönen ve ağustos ayında mezun olan Summer, kazanın üzerinden neredeyse bir yıl geçmesine rağmen ççok yorgun hissettiğini, uzun saatler çalışamadığını, uzun mesafeleri tekerlekli iskemleyle kat edebildiğini anlattı.