AKP hükümetiyle Fethullah Gülen Cemaati arasındaki kavganın medya ayağı, yeni bir haftaya girerken bir kez daha hareketli. Sosyal medya pazar akşamı MİT’i hedef alan bir ses kaydıyla çalkalanırken, pazartesi sabahı da kavganın iki tarafını ‘temsil eden’ gazetelerde iki ‘rakip’ haber dikkat çekti.
Paris emrini MİT mi verdi?
Ses kaydındaki konuşmanın, geçen yıl üç PKK’lı kadının Paris’te öldürülmesinden sorumlu tutulan Ömer Güney’le iki MİT mensubu arasında geçtiği öne sürülüyor. İddiaya göre, birçok Kürt siyasetçinin adının da geçtiği kayıtta Paris suikastının planı yapılıyor. Haberde kaydı internete yükleyen kişinin, Ömer Güney’in yakını olduğu ve Güney’in suikast talimatını MİT’ten aldığı ifadeleri de dikkat çekiyor.
‘Roboski istihbaratı MİT’ten’
Bu iddia sosyal medyada ‘Gülen Cemaati suikastı kendilerinin yaptığı savını yalanlama peşinde’ diye yorumlanırken, Taraf gazetesi ertesi sabah yine Kürt sorunuyla ilgili ve MİT’i hedef alan bir sürmanşetle çıktı. Mehmet Baransu imzalı habere göre, Roboski’de 34 sivili savaş uçaklarıyla vurulmasıyla sonuçlanan süreçte asker istihbaratı bizzat MİT’ten almıştı: “Bombalamanın yapıldığı gün, Uludere’de 34 Roboski köylüsünün sınırdan geçtiği sırada ise üst düzey bir MİT görevlisi TSK’yı bizzat aradı. (‘Bahoz Erdal’ kod adlı) Fehman Hüseyin’in hudut hattını geçmekte olduğunu telefonla askere bildirdi. MİT’ten gelen iki resmî istihbarat raporu ve telefon üzerine F-16’lar havalanıp köylüleri bombaladı.”
Haberde, askeri savcılığın bombardıman için verdiği takipsizlik kararı şöyle yorumlanıyordu: “Askerî ve sivil savcılığın Uludere’yi kapatmasının nedeni işte bu raporlar, telefon görüşmesi ve bombalama emrini kimlerin verdiğinin ortaya çıkmasını istememeleriydi.”
Hanefi Avcı değere bindi
Diğer yandan, bu sabah itibarıyla kavgada ‘atağa geçen’ tek medya organı Taraf da değildi. Hükümete yakın Yeni Şafak, emniyetteki Cemaat yapılanmasını deşifre eden ‘Haliç’te Yaşayan Simonlar, Dün Devlet, Bugün Cemaat’ başlıklı kitabı delil gösterilerek Ergenekon davasından 15 yıl hapis cezası alan eski emniyet müdürü Hanefi Avcı’yla vurdu Gülen Cemaati’ni.
Bozdağ’ın izniyle görüştü
Ali Bayramoğlu’nun geçen salı bizzat Adalet Bakanı Bekir Bozdağ’ın izniyle Silivri’de görüştüğü Avcı, MİT’in bilgilerinin bile Cemaat’in elinde olduğunu söylüyordu: “Polisle adliyeyi cemaatin yönetici kadroları koordine ediyor. Kamu kurumunda çalışan her kişi kendi elde ettiği bilgileri, cemaate aktarıyor. Bu yukarıda birleştiriliyor. Büyük bir havuz oluşturuyorlar.Sonra kime dava açılacak, kim tutuklanacak yukarıda karar veriyorlar. Önce olayı kendilerine yakın medya üzerinden sızdırıyorlar. Sonra polis savcının işini yapıyor. Bu adamların çalışma biçiminin gösterilmesi lazım. Cemaat tüm bilgilere hakim. MİT’in, Emniyet’in, Maliye’nin bilgileri ellerinde.”
Hükümet-Cemaat kavgasının bir kez daha bizzat Başbakanlığa bağlı olan ve Tayyip Erdoğan’ın ‘Yedirtmem’ dediği MİT ve müsteşarı Hakan Fidan’a yoğunlaşması, ‘Cemaat bu işin peşini bırakmıyor’ yorumlarına yol açtı.