Gırgır, Leman, Hayvan, Penguen ve OT dergilerinde çalışmış karikatürist ve yazar Metin Üstündağ, edebiyat dergilerinin değil, ‘genel zihniyet’in ‘ölü sevici’ olduğunu söyledi.

Fotoğraf: Şebnem Uğural
Cumhuriyet’ten Ceren Çıplak’a konuşan Üstündağ, ‘Pazar Sevişgenleri’ adlı karikatür albümünün 15 yıl önce ‘müstehcenlik’ iddiasıyla toplatılmasını tekrar gündeme getirerek dava sürecini şöyle anlattı: “Mesela savcı, karikatürleri oynuyordu. Önce sahneyi anlatıyor, sonra tipleri canlandırıyor, istemeye istemeye gülüyor ve: ‘Aslında çok ayıp bu’ diyordu. Hâkimimiz kadındı, hâkimeydi ve sağ olsun, hep kitaptan yana tavır koydu. Zaten beraat ettik. Dava sonunda da hâkime hanımefendi, benden imzalı kitap istedi. Keyifle imzaladım.”
Üstündağ, “OT, Kafa, Bavul ve diğer türdeşleri için edebiyat çevresinde ‘ölü sevici’ tanımını yaparak eleştirenler var” sorusunu ise şöyle yanıtladı: “Ölü sevici olan dergiler değil, genel zihniyet. Cemal Süreya’nın kitapları şimdi baskı üstüne baskı yapıyor ama ölmeden önce bin lira bulamadığı için evinden taşınamamış mesela” dedi.
‘Referandumda sonuç ne olursa olsun madara olacağız’
16 Nisan’da oylanacak anayasa değişikliği referandumuna ilişkin değerlendirmelerde bulunan Üstündağ, sonuç ne olursa olsun “Paramızla, oyumuzla, zamanımızla yine madara olacağız” dedi: “Neden? Birileri parti kuruyor ve ‘Biz memleketin sorunlarını çözmeye talibiz’ diyorlar. İnsanlar oy veriyor, seçiyor, Meclis’e gönderiyor, maaşlarını ödüyor ve onlar hiçbir meseleyi çözemeden, sorunları referandum kanalıyla yine halka havale ediyorlar. Deniliyor ki: ‘Yeni sistemde başkan, Meclis’i feshedebilecek.’ Ee, Meclis bu sorunu Meclis’te çözemediği, bir nevi kendi kendini fesh ettiği için, referanduma gidilmiyor mu zaten?”
‘Seçimlerle halka vebal yüklüyorlar’
Seçimlerle halka tercih hakkı tanımadıklarını ifade eden Üstündağ, çözülmesi beklenen sorunları Meclis’in yarattığını öne sürdü: “Başkanlık sistemini biz mi istiyoruz? Kudurduk mu ayol? Başka derdimiz mi yok bizim? Neredeyse üç yılda bir seçime gidiliyor artık. Onca masraf yapılıyor, sinirler geriliyor, piyasalar altüst oluyor. İyi de neyi seçiyoruz, kimi seçiyoruz, neyi çözüyoruz? Hem, biz referandumla seçeceksek, Meclis niye var? Sorunlara çözüm bulmak için seçtiklerimiz, en büyük sorun oluyor. Siyaset, bir hizmet sektörü olacakken, bir hezimet sektörü haline geliyor. Seçimlerle halka tercih hakkı vermiyorlar, vebal yüklüyorlar aslında.”