İzmir’de faliyet gösteren İzdemir 2 ve yapılması planlanan Socar termik santrallerinin ‘ÇED olumlu’ kararı uzun bir hukuk mücadelesinin sonunda iptal edildi.
Socar Termik Santrali için verilen ‘ÇED olumlu’kararını İzmir 3.İdare mahkemesi, İzdemir 2 için verilen ‘ÇED olumlu’ kararını ise İzmir 2. İdare Mahkemesi iptal etti.
Mahkemeler, Ege Çevre ve Kültür Platformu (EGEÇEP) tarafından 2013’ten beri yürütülen yargı mücadelesini haklı buldu.
Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nın ‘ÇED olumlu’ kararına karşı EGEÇEP tarafından hazırlanan bilirkişi incelemesine istinaden 2016’da EGEÇEP’in iptal ve yürütmeyi durdurma istemi reddedilmişti. İzmir İdare Mahkemesi’nin ret kararı, kararının bozulması istemiyle aynı yıl temyiz edilmişti. Danıştay ise verilen kararı 2016 yılının sonunda bozarak yeni bir bilirkişi heyetinin inceleme yapması ve hazırlanacak rapora göre yeniden karar verilmesini istemişti.
İzmir 3. İdare Mahkemesi ‘jeoloji, orman ve fauna yönlerinden yeterli araştırmaya dayanmadığı sebebiyle’ Socar Termik Santrali için verilen ‘ÇED olumlu’ kararının iptaline karar verdi. Socar Power Termik Santrali Entegre Projesi gerçekleşmesi durumunda, endüstriyel atık (kül) depolama alanı ve kıyı yapısı dahil olmak üzere 672MWe/1589MWt‘lık bir kapasiteye sahip olacaktı.
İzdemir 2 için verilen ÇED Olumlu kararı ise şu gerekçeyle iptal edildi: “Mahkemenin işlemin iptali kararında; hava kirliliği sınır değerlerinin Sanayi Kaynaklı Hava Kirliliği Kontrolü Yönetmeliği sınır değerlerinin aşılabileceği, bu durumun projeye ait kümülatif etki değerlendirme raporundan da anlaşılabileceği ve proje yapılmadan dahi hava kirliliğin sınır değerlere çok yakın olduğu ve projenin gerçekleşmesiyle hava kirliliği sınır değerlerinin aşılmasının söz konusu olacağı, aynı zamanda proje alanı sınırlarına 3 km mesafeden daha yakın zeytinlik alanlar olduğu, bu durumun da 3573. sayılı Yasa’nın 20. maddesine aykırı olduğu, bölgeye yakın 1. derece arkeolojik sit alanı olan Kyme Nekropolisi ve arkeolojik alanlar bütünlüklü değerlendirildiğinde bu antik kentin bir kısmının proje alanında kalıyor olabileceği ve fakat ÇED raporunun bu açıdan eksik olduğundan bahisle projenin kültürel ve arkeolojik mirasa zarar verebileceği ve izin alanında arkeolojik alanların varlığı iptal sebebi olarak değerlendirilmiştir.”