İskandinavya’nın en büyük film festivali, sinema deneyimine başka bir boyut katmak için öne çıkan filmlerden önce 20 dakikalık hipnoz deneyimi sunuyor.
Geçen hafta başlayan Göteborg Uluslararası Film Festivali, her yıl izleyicilere sıra dışı deneyimler sunmasıyla biliniyor.
Festivalin bu seneki direktörü Jonas Holmberg, yeni temaları hakkında, “Bu hipnotik ortamı, bir filmin nasıl izleneceği konusundaki fikirlerimize meydan okumak için inşa ettik” dedi.
Her film için ayrı ayrı hazırlanan bu seanslarla izleyicinin ruh halinin filmin havasına ve temasına uygun olarak dönüştürülmesi hedeflendi.
İlk hipnoz oturumu İranlı yönetmen Shirin Neshat’ın ‘Land of Dreams’ filmi öncesinde gerçekleşti. Genellikle filmler öncesinde yayınlanan reklamlar ve fragmanlar yerine hipnotist Fredrik Praesto’yla canlı bir oturum yapıldı.
Büyük bir hipnotik sarmalın önünde sahnede duran Praesto, izleyicilerden ellerini kenetlemelerini, derin nefes almalarını ve gözlerini kapatmalarını istedi. Bu tarz fiziksel etkinliklerle 20 saniyelik bir geri sayımın ardından seyirci gözlerini yeniden açtı ve film başladı. Hipnoz deneyimi, filmin girişinde jenerik yayınlanırken de sürdü.
Genç izleyici Jonna Blumborg, “Hipnoz işe yaradı. Bütün gürültülerden ve dikkat dağıtıcı şeylerden uzaklaşıp sadece filme odaklandım” dedi. Arkadaşı Louise Nilsson ekledi: “Bize söylediği şeyleri yapmaya çalışarak kumaşları, saçları ve dokuları hissetmeye çalıştım. Çevre nedeniyle odaklanmak daha kolaydı.”
Bir başka izleyici olan Fredrik Sandsten, hipnoz deyimini ‘çok hoş ruh haline girmek’ olarak tanımladı.
Katılımcılarına ilginç deneyimler yaşatmak isteyen festival, geçen sene Covid-19 kurallarına uyma vurgusu da yapmak amacıyla, seçtiği bir hemşire için ıssız bir adanın deniz fenerinde film gösterimleri düzenlemişti.