İstanbul’da son günlerde sivrisinek ısırığından kaynaklı kaşıntı ve yara şikayetiyle hastanelere başvurular arttı.

AA’nın haberine göre Avcılar Yeşilkent Mahallesi’ndeki derenin çevresinde bulunan sokaklarda artan sivrisinekler, burada yaşayan yurttaşlarda kaşıntı ve yaralara neden oldu. Mahalle sakinlerinden Lale Yıldız, ateşten dolayı çocukları hastaneye götürdüklerini belirtti: “Kaşıntıdan dolayı hep tırnak yarası. İlaç kullandık da geçti biraz.”
Şişme ve kızarıklık oluyor
Çocuklarının vücudundaki sinek yaralarını gösteren Melek Can da ısırılan bölgenin hemen şişip kızardığını aktardı.

Ateş yakmak zorunda kalıyoruz
Sineklerin vücudunda yaralara yol açtığı çocuklardan E.Y, geceleri sivrisineklerden dolayı uyuyamadıklarını söyledi: “Sivrisinekler kollarımızı, her yerimizi ısırıyor. Kaşıdığımız zaman yaralar çok büyüyor. Akşamları kapıda oturduğumuz zaman ateş yakmak zorunda kalıyoruz. Koku yapsın, sinekler gitsin diye.”
Asya kaplan sivrisineklerine dikkat
Boğaziçi Üniversitesi Moleküler Biyoloji ve Genetik Bölümü Dr. Öğr. Üyesi Necla Birgül İyison, sivrisineklerin genel olarak hastalık taşıdıklarını ancak Asya kaplan sivrisineklerinin daha tehlikeli olduğunu söyledi.
Daha agresif olan Asya kaplan sivrisineklerinin giysilerin üzerinden bile kanı emebildiğini aktaran İyison, yurttaşlara su birikintileri olan yerlerden uzak durmalarını tavsiye etti.
Hastanelere başvuru daha erken başladı
Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Hastanesi Dermatoloji Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Zekayi Kutlubay, kendilerine sivrisinek ısırığı şikayetiyle çok sayıda hastanın başvurduğunu belirtti.
Önceki yıllarda ağustos ve eylülde bu tarz yakınmayla gelen hastalar olduğunu ancak bu yıl hazirandan itibaren şikayetlerin arttığını vurgulayan Kutlubay, şöyle devam etti:
“Özellikle açıkta kalan bölgelerde kızarıklık, şişme, ağrı, bazen sekonder enfeksiyon dediğimiz ikincil bir iltihaplanma da deriye yerleşerek yaygın yaralar tarzında karşımıza çıkabiliyor. Korkumuz özellikle alerjik bireyler üstünedir. Sivrisinekler alerjik bireyleri ısırdığı zaman sadece ısırdıkları yerde değil, ısırılmayan diğer bölgelerde alerjiye bağlı olarak yaygın döküntü, kızarıklık, kaşıntı, göz kapağında, dudakta şişme, vücutta kurdeşen benzeri döküntüler meydana gelebiliyor.”
Son dönemde sivrisinek cinslerinin değiştiğine dikkati çeken Kutlubay, ısırılan bölgede ciddi ağrıların da oluşabildiğini söyledi.
Sineklerin koyu renkli giysileri daha çok tercih etmesi nedeniyle açık renkte kıyafetler giyilmesi gerektiğini belirten Kutlubay, şöyle konuştu:
“Özellikle sıfır kan grubu olan kişileri, şişman, diyabetik hasta, çok terleyen yani vücut kokusu olan kişileri daha çok tercih ediyorlar. Bitkisel birtakım yağlar var. Çay ağacı yağı, okaliptus yağı, fesleğen bitkisi, kekik yağı, lavanta yağı. Bunların sinek savar özelliği olduğu biliniyor. Bunları vücutlarına belli oranda seyrelterek sürebilirler. Eczanelerde satılan sinek kovucu spreyler var. Onlardan kullanabilirler. Buna rağmen sivrisinek ısırdıysa ve yara meydana geldiyse kaşıntı giderici losyonlar, haplar, yaraları bir an önce iyileşmesini sağlayan kortizon ve antibiyotik karışımı merhemler de rahatlıkla kullanılabilir.”
Beykoz, Sarıyer ve Silivri gibi yerler de daha yoğun
İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) Sağlık Daire Başkanı Önder Yüksel Eryiğit, sivrisineklerin yoğun olduğu ilçeleri sıralayıp şöyle konuştu:
“Beykoz, Sarıyer, Silivri, Çatalca gibi kırsalı daha çok olan ilçelerimizdeki sorun daha fazla. Sivrisineklerin üreme alanı durgun sulardır genellikle. Aedes türü saldırgan sineklerdeki üreme kabiliyeti diğer klasik sivrisineklerden farklıdır. Örneğin ağaç kavukları dediğimiz ağaçların nemli gövdelerindeki alanlar vardır. Oralarda bile üreme kabiliyeti vardır. Dolayısıyla yağıştan sonra toprağın nemli olması bile saldırgan türler yani aedes türleri için üreme alanlarıdır. O sebeple bu ilçelerde maalesef bu yoğunluklar fazla. Zaten bizim de mücadelemiz o ilçelere yönelik.”