BERNA KAYTAZ
@bernakaytaz
İstanbul’a yaz mevsiminin geldiğini Caz Festivali ile hissediyorum. Yaz, cazla hep daha güzel hep daha melodik. Yıldızlı gökyüzü altında açık havada müzik dinleyerek büyüleneceğimiz yaz akşamları geldi, çattı.
Caz müziğinin hala güncel olmasının sebebi dinamizmi ve yaşıyor olması. Tıpkı İstanbul gibi. Uyumayan, yaşayan şehir değişiyor. Caz da öyle. Çağın dinamikleri ile müzik de dönüşüyor. Bu yılki Caz Festival programına bakınca farklı türlerin yakınlaştığını, kaynaştığını söyleyebilirim. Bu kaynaşmanın altı #cazberaber teması ile çiziliyor. Yavaşlayın ve müziğin birleştirici gücünü hayatınıza dahil edin. İstanbul’daki festival havasına siz de katılın!
Birbirinden farklı müzik türlerini ve müzisyenlerini bir araya getiren Caz Festivali 30. kez İstanbul’da biz müzik sevdalılarının ruhunu doyuracak. İstanbul Kültür Sanat Vakfı (IKSV) tarafından düzenlenen Türkiye’nin en köklü festivallerinden İstanbul Caz Festivali, istikrarlı çizgisinden sapmadan 30. yılında da iyi müzik ile müzikseverleri buluşturacak.
7 – 19 Temmuz tarihleri arasında gerçekleşecek İstanbul Caz Festivali’nde, yerli ve yabancı yaklaşık 200 sanatçı sahneye çıkacak. 7 Temmuz Cuma akşamı Avusturya Kültür Ofis’inde saykodelik jam grubu Takeshi’s Cashew’un dinamik performansı ile başlayacak festivalin kaçırılmaması gereken konserlerini sizin için seçtim.
8 Temmuz Cumartesi Parkorman
20:15 Riff Cohen & Okay Temiz ‘The Ritual’
Hafızamızda çok önemli bir yeri olan Parkorman 2013’ten beri kapalıydı. Ağaçların arasında çimlerin üzerinde doğanın içinde yeniden konser izleme şansımızın olması sevindirici. Bu yılın Parkorman’daki ilk buluşmasında, otuz yıl öncesine selam gönderen bir performansa şahitlik edeceğiz. İlk İstanbul Caz Festivali’nde de izleyicilerle buluşan, vurmalı çalgılardaki progresif vizyonuyla dünya çapında öncü kabul edilen Okay Temiz, festivalin 30. yılında çok özel bir prömiyerde sıradışı söz yazarı ve besteci Riff Cohen ile sahneyi paylaşacak.

22:15 Sharon Kovacs
Özgün müziğe doyacağımız gece 2014 yılında ‘My Love’ şarkısındaki karanlık ve etkileyici vokaliyle hayatımıza giren Kovacs ile devam edecek. İlk albümü ‘Shades of Black’ ile 36 ülkede liste başarısı sağladı, videoları on milyonlarca kez izlendi. Etta James, Tina Turner, Betty Davis, Nina Simone, Shirley Bassey gibi efsanelerden aldığı ilhamla, derinlikli sesi ve katmanlı müziğiyle Kovacs bugüne kadar İngiltere ve Avrupa’nın en büyük festivallerinde yer aldı. Maslak’taki Parkorman’da art arda dinleyeceğimiz müzisyenlerle müzik tarzları arasında epik bir yolculuk yapacağız.

9 Temmuz Pazar Parkorman
20:30 Alfa Mist
Radarıma giren ve son birkaç yıldır takip ettiğim genç bir müzisyen Alfa Mist. İngiltere caz sahnesinin dikkat çeken ismi piyanist ve besteci Alfa Mist, Hip-hop, Trip-hop tarzlarını caz doğaçlaması ile birleştiriyor. Ve türler arası geçişkenliği yeni nesil popüler müzisyen arkadaşları Jordan Rakei ve Tom Misch ile yapıyor. Caz dünyasının en önemli davulcularından Max Roach’un sözü aklıma geliyor “Caz çok demokratik bir müzik türüdür. Toplumsal bir deneyimden doğar. Enstrümanlarımızı alıyoruz ve topluca bir güzellik yaratıyoruz.” Alfa Mist ve gitarist, vokalist grup arkadaşı Kaya Thomas-Dyke’ın enstrümanlarıyla yaratacakları yenilikçi güzelliği dinlemek için sabırsızlanıyorum.

22:15 Morcheeba
Ülkemizde ‘Otherwise’ ve ‘Enjoy The Ride’ şarkılarıyla geniş kitlelere ulaşan Morcheeba düşük tempolu trip-hop ve rock’a göz kırpan altyapılarıyla ferah bir yaz akşamı yaşatacak. Özgür ve yenilikçi melodilerin alternatif seslerle bir araya geleceği Morcheeba gecesinde Skye Edwards’ı o pürüzsüz vokaliyle dinlemek eşsiz olurdu ancak Morcheeba’ya Pazar akşamı İstanbul’daki konserinde vokalist olarak Shirley Gordon eşlik edecek.

14 Temmuz Cuma Robert Kolej Konak Teras
21:00 Youn Sun Nah Quartet
İstanbul Caz Festivali programında ismini görünce çok sevinip, heyecanlandığım bir müzisyen Youn Sun Nah. Çağdaş cazın en güzel seslerinden biri Güney Koreli Youn Sun Nah, koro şefi bir babanın ve müzikal oyuncusu bir annenin çocuğu olarak 1969 yılında Seul’de dünyaya geliyor. Edebiyat öğrenimi alsa da çocukluğundan bu yana çaldığı piyanosu ve caz eğitimi sayesinde Kore Senfoni Orkestrası’na gospel söylemesi için genç yaşta davet edilmesiyle müzik dünyasına giriş yapıyor.
Modern insanın yaşamına dair mütevazı hikâyeler anlattığı 2022 tarihli albümü Waking World ile müthiş yorumlar alan Youn Sun Nah, festivale ilk kez evsahipliği yapacak harika bir mekânda izleyicilerle buluşuyor. Duru vokaliyle Youn Sun Nah, farklı müzik türlerine olan yeteneğiyle de dikkat çekiyor. Güney Kore’de başlayıp Avrupa’ya açılan kariyeri boyunca pop, rock ve caza çağdaş bir pencereden bakan çok yönlü müzisyen 14 Temmuz akşamı yeşillikler içindeki Robert Kolej Konak Terası’nda onu izleyenleri sesi ve müziğiyle hipnotize edeceğinden hiç şüphem yok.

17 Temmuz Pazartesi The Marmara Esma Sultan Yalısı
21:00 Fatoumata Diawara
Fatoumata Diawara, kendinden emin rahat tavırları ve büyüleyici sahne hakimiyetiyle Afrika’nın en önemli uluslararası yıldızlarından biri. Daha önce de Caz Festivali sahnesinde izlediğimiz Diawara güçlü ve özgür bir kadın olduğunun altını çizmekten çekinmiyor. Canlı ve rengârenk dünyasını cömertçe müziğinde ve sahnesinde paylaşıyor. Şarkılarını, Mali’nin resmi dili olan Bambaraca ile söyleyen Fatoumata Diawara, modern cazın önemli isimleriyle de işbirliklerinde bulunarak sınırlarını genişletiyor. İleri görüşlülüğü ve zaman kavramını aşan müzikal vizyonuyla Afro-pop’a yeni bir pencere açan Fatoumata Diawara İstanbul’un en etkileyici manzarasına sahip mekânlarından The Marmara Esma Sultan Yalısı’nda rengarenk makyajı, kostümleriyle ve kocaman sesiyle yine parlayacak.
