Tweet’leri ve sözleriyle ‘Kabataş yalanı’nın yayılmasının sorumlularından biri olarak görüldüğü için özellikle sosyal medyada hedef haline gelen İsmet Berkan’a bir eleştiri de gazetesi Hürriyet’in okur temsilcisi Faruk Bildirici tarafından yöneltildi: “‘İki tweet’ deyip geçmek mümkün değil.” Bildirici, Berkan’ı ‘uyarmayı’ da ihmal etmedi: “(…) özür dilemesi en doğrusu… Üstelik konu Hürriyet açısından sıkıntı yaratan bir noktaya geldi.”
‘Eleştiriler, hatta tepkiler yağıyor’

Faruk Bildirici.
Hürriyet’in Okur Temsilcisi köşesinde bugün ‘Kabataş’taki iki tweet’in önemi’ başlığıyla yayınlanan yazı, “Günlerdir eleştiri sağanağı altındayım. Özellikle de sosyal medya üzerinden hem bana hem de Hürriyet’e eleştiriler, hatta tepkiler yağıyor” diye başladı.

İsmet Berkan.
Bildirici, bu ‘sağanağın’ nedenini, “Berkan’ın Gezi olayları sırasında Zehra Develioğlu adlı başörtülü bir genç kadının Kabataş’ta tacize uğradığı iddiasının ‘gerçek’ olduğunu savunan iddialar atmış olması” diye açıkladı.
Berkan ne demişti?
Berkan o günlerde, “Çok ama çok acı bir öykü. Maalesef gerçek. MOBESE görüntüleri dahil pek çok şey var, savunulur tarafı olmayan bir olay” diye tweet atmış, “Siz izlediniz mi?” diye sorulan tweet’e de “Evet” yanıtını vermişti. Berkan, yaklaşık bir buçuk yıl sonra katıldığı bir tv programında da, “Görüntüde tacize uğradığını söyleyen kadın kucağından bebeğiyle bir kalabalığın arasına giriyor. Sonra çocuk arabasının devrildiğini görüyorsunuz. Sonra kadın da çıkıyor dışarıya” ifadesini kullanmıştı.
‘İki tane tweet…’
Develioğlu’nun iddiası, Kanal D’nin ortaya çıkardığı görüntülerle çürütülünce, Berkan hem köşesinde hem de bir söyleşide hata yaptığını kabul etmiş, ancak, “Ne olduysa oldu, ben geçtim orayı çoktan… Bu önemsediğim bir konu değil. İki tane tweet attım sonuçta” gibi ifadeler de kullanmıştı.
Bildirici bugünkü yazısında, Berkan’ın sürecin başından beri yazıp söylediklerini aktardıktan sonra şu eleştiriyi getirdi: “Oysa bir gazetecinin tweet’leri ile yazıları arasında okur nezdinde bir fark olmaz. Yazar kimliğinin sorumluluğu Twitter’da da devam eder. Yeterince araştırmadan yazmamak, iyi düşünmek, sözcükleri özenle seçmek zorunludur. Kaldı ki Berkan’ın attığı o tweet’lerin ne denli etkili olduğu ortada. ‘İki tweet’ deyip geçmek mümkün değil. Aksini söylemek Berkan’ın yazar kimliğine ve yazdığı gazete olarak da Hürriyet’e haksızlık olur.”
‘Özür dilemesi en doğrusu’
Okur temsilcisi ardından Berkan’ı özür dilemeye çağırdı: “O yüzden Berkan’a düşen, toplumsal çalkantının zirve yaptığı o günlerde attığı iki tweet’in önemini kabul edip yüzleşmesi. O tweet’leri neden, hangi görüntülere dayanarak yazdığını samimi bir dille okurlara açıklaması, yanlış yaptığına inanıyorsa da özür dilemesi en doğrusu… Aksi halde bu eleştiriler sürüp gidecek. “
Bildirici yazısının son satırlarından ise pek bilinmeyen bir durumu da aktardı. “Üstelik bu konu Hürriyet açısından sıkıntı yaratan bir noktaya geldi. Hem de hiçbir sorumluluğu olmamasına rağmen…”
Dinmeyen tepki
Berkan, söz konusu ifadeleri nedeniyle ilk günden beri sosyal medyada tepki çekmiş, taciz iddiasının ‘yalan’ olduğu, MOBESE görüntüleri, içeriden anlatımlar ve son olarak polis raporuyla bir kez daha gözler önüne serildiğinde ilk akla gelen gazeteciler arasında yer almıştı.
Son dönemde Berkan’ın yazılarına Hürriyet’in internet sitesinde yazılan ‘yorum’ların çoğunun da yazılarından ziyade, ‘Kabataş yalanı’yla ilgili olması dikkat çekiyor.