• SANAT
  • 9 SORUDA
  • DİKEN ÖZEL
  • GÜNÜN 11'i
  • DİKENLİK
  • AKŞAM POSTASI
  • SPOR
  • VPN HABER

Diken

Yaramazlara biraz batar!

  • VİTRİN
  • AKTÜEL
  • EKONOMİ
  • ANALİZ
  • DÜNYA
  • MEDYA
  • KEYİF
  • YAZARLAR
  • SÜRDÜRÜLEBİLİRLİK

IŞİD'le mücadele bahane, Türkiye'nin asıl hedefi Suriye rejimini değiştirmek

27/09/2014 00:58

 

ARZU YILMAZ

Türkiye’nin IŞİD’e karşı oluşturulan koalisyonda nasıl yer alacağına ilişkin ilk işaret geldi: Pozisyon değişti, bundan sonraki süreç farklı olacak…


Peki nasıl olacak?

Nasıl olacağı ilan edilen şu başlıklarda gizli:

1. Uçuşa yasaklı bölge ilan edilip güvence altına alınması,

2. Suriye tarafında güvenli bir bölge tesis edilmesi,

3. Bu güvenli alanın nasıl tesis edileceği ve bu sürecin kimlerle nasıl yönetileceğinin ele alınması.

‘Değerli yalnızlık’ sıktı herhalde

Her şeyden önce altını çizmek gerekir ki bu pozisyon değişikliği sadece Türkiye’nin IŞİD politikasında bir farklılaşmaya işaret etmiyor.

Cumhurbaşkanı Erdoğan daha ayağında New York’un tozu varken yaptığı ilk açıklamada, “Suriye’de terör Rus silahlarından besleniyor” dedi. ABD Başkanı Obama’nın, BM Genel Kurulu’nda yaptığı konuşmada Rusya’yı uluslararası barış ve güvenliği tehdit eden unsurlar arasında saydığı hatırlanacak olursa, Erdoğan’ın Rusya vurgusunu, en iyimser tahlille, Türkiye’nin artık ‘değerli yalnızlık’ halinden sıkıldığına yorabiliriz.

Dolayısıyla, yeni pozisyonda Türkiye ABD ile gevşeyen safları yeniden sıklaştıracak denilebilir, bu bir.

 ‘Ahlaki dış politika’da yeni evre: ‘Eğit-donat’

İkincisi, öyle anlaşılıyor ki ‘ahlaki dış politika’da yeni bir evre açılıyor. Bu yeni evrenin adı da ‘eğit-donat’. Yani, deyim yerindeyse, laftan anlamayanların hakkı kötektir misali, Türkiye’nin sözünü dinlemeyenleri ‘kötekleyecek’ler eğitilip işleri kolay olsun diye bir de ellerine sopa verilecek.

Şimdi gelelim şu başlıklara: ‘tampon’ değil ‘güvenli’, ‘şerit’ değil ‘cep’ diye hiç uzatmaya gerek yok. Türkiye yeni pozisyonunda yinelediği ittifaklarıyla mutabakata varmış görünüyor.

Mutabakatın ayrıntıları

Bu mutabakatın ayrıntıları da ‘püf noktası’yla birlikte adeta yazılarını ‘hükümetin sesi’ olarak kaleme alan Abdülkadir Selvi’nin köşesinde duyuruldu.

Özetle, Irak-Suriye sınırında Türkiye’den tankların, topların ve hafif silahların da içinde yer alacağı 910 bin (Bir yazım hatası herhalde, 9-10 bin demek istemiş olmalı) askerin görev yapacağı bir planlama yapılıyor. Bu planlamanın üç önemli hedefi var: Birincisi tüm terör örgütleri, ikincisi sözkonusu güvenli alanın tümüyle silahlı gruplardan arındırılması ve üçüncüsü ki Selvi’ye göre burası işin püf noktası, Suriyeli sığınmacıların bu bölgeye yerleştirilmesi.

Çözüm sürecinde iki farklı ses

Bu tablo içinde ‘çözüm süreci’ nereye oturuyor diye sorulacak olursa, önce çözümün iki tarafından gelen iki farklı sese kulak vermek gerekiyor. Başbakan Davutoğlu, “Nehrin yarısını geçtik, artık geriye dönmek ileriye gitmekten daha zor” diyor; KCK ise, “Çözüm bitti, bu bir savaş ilanıdır” diyor.

KCK günler öncesinden yaptığı bu açıklamayla belli ki bugün Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın ilan ettiği ‘pozisyon değişikliği’ni öngörmüş. Zira Türkiye’nin yeni pozisyonunun tarifi her şeyden önce Suriye’nin kuzeyinde bir YPG yapılanmasına izin verilmeyeceğini gösteriyor. Bu durumda YPG ya ‘eğit-donat’ grubuna dahil olacak ya da tümden ortadan kalkacak.

Alt oyan püf noktası

‘Zaten YPG daha bir hafta önce Suriye muhalefet güçleriyle işbirliği yapma kararı aldı, dolayısıyla varsın ‘eğit-donat’ grubuna YPG de katılsın’ demek pek gerçeklerle bağdaşmıyor. Çünkü mesele sadece silahlı güçlerin varlığını koruması üzerinden değil, Rojava Devrimi’nin yaşatılması üzerinden okunuyor. Türkiye’nin Rojava devrimiyle ilgili tasarruflarını da sağır sultan bile biliyor.

‘Püf noktası’ ise Rojava’da muhtemel demografik değişikliği işaret ediyor. 1,5 milyonu aşan Suriyeli mültecinin sözkonusu güvenli bölgelere yerleştirilmesi hiç kuşkusuz Suriye’nin kuzeyinde bir Kürt nüfus yoğunluğuna bağlı özyönetim iddiasının altını oyacağa benziyor.

Peşmergelere Rojava’ya geçiş imkanı mı?

Üstelik planlamaya bakılırsa hesaplar sadece Suriye için de yapılmıyor. Irak’ta da bir ‘cep‘ oluşturulması muhtemel. Oradaki ‘insani’ kaygılar da herhalde Ezidiler olsa gerek, tabii Türkmenler de var.

Bu haber çıkar çıkmaz Kürdistan Bölgesel Yönetimi (KBY) Başbakanı Neçirvan Barzani’nin Ankara’ya gelişi ise dikkat çekici. Türkiye’yle ilgili ‘büyük hayal kırıklığı yaşayan’ Kürdistan Bölgesel Yönetimi, bu ‘cep’ işine nasıl bakar belli olmaz . Ama Irak Kürdistanı’nda PKK’nin tam da Ezidiler üzerinden siyasi nüfuzunu artırdığı bir dönemde, bu ‘eğit-donat’ seferberliği içinde peşmergelere Rojava’ya geçiş imkanı sağlanabileceği düşünüldüğünde, insan ister istemez ‘belki’ demekten kendini alamıyor. Tüm bu gelişmeler ışığında da KCK’nin neden, “Bu bir savaş ilanıdır” dediği daha iyi anlaşılıyor.

Kobane bahane Şam şahane

Ya Davutoğlu’nun ‘nehir’ metaforunun anlamı ne? Mete Çubukçu, diken.com.tr’deki son yazısını, ‘Kürtler IŞİD karşısında can, Türkiye Şam derdinde’ diye bitirmişti. Bu tarifi bir adım ileri götürüp Kobane bahane Şam şahane demek de mümkün. Zira Türkiye’nin derdi yalnızca Rojava Devrimi olsaydı çoktan sınır ötesine geçmişti. Angajman kurallarında yapacağı bir revizyonla en azından Kobane ayağını daha ilk günden engelleyebilirdi.

Nihai hedef, Suriye rejimi; Türk-Kürt ittifakı pahasına…

Asıl dert ilan edildiği üzere Şam. Planlamanın nihai hedefi de Esad rejimini değiştirmek.

Buna gücü yeter mi? Şimdilik kimse “Birkaç güne kalmaz Ulu Camii’de namaz kılarız inşallah” demediği gibi, bu işin uzun vadeli olacağını söyleniyor. Ama ilk işaretler, nihai hedef zaman alacak olsa da o hedefe ulaşmak için gerekirse Kürt-Türk ittifakının gözden çıkarılacağını gösteriyor.

Kategori:Analiz

SON HABERLER

İran'a saldırı: 78 ölü 329 yaralı

İran’ın yarı resmi haber ajansı Fars, İsrail saldırılarından 78 kişinin öldüğünü 329 kişinin yaralandığını duyurdu.

Bingöl'de üç kartal yavrusu görüntülendi

Bingöl’ün Adaklı ilçesindeki ormanda üç kartal yavrusu görüntülendi.

İsrail'de telefon trafiği: İranı durdurmamız gerekiyordu

İsrail Dışişleri Bakanı Gideon Sa’ar, Fransa, Almanya ve Avrupa Birliği (AB) dışişleri yüksek temsilcisiyle telefonda görüştü: “Onları durdurmamız gerekiyordu.”

Ozan Güven'e 'kasten yaralama' suçundan hapis cezası

Oyuncu Ozan Güven ve eski kız arkadaşı Deniz Bulutsuz’un, ‘basit yaralama’ ve diğer suçlardan ‘sanık-müşteki’ olarak karşılıklı yargılandığı davada karar çıktı.

Cumhurbaşkanı yardımcısı: Suriye'ye dönenlerin sayısı 273 bini aştı

Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, 8 Aralık 2024’ten bugüne kadar Suriye’ye gönüllü dönenlerin sayısının 273 bini aştığını söyledi.

IŞİD çözüm sürecini de kuşattı!
Tampon bölge: Ne için ve kime karşı?

Ara

DİKEN’İ TAKİP EDİN

Osman Kavala 2 bin 782 gündür hapiste

YAZARLAR

Dere Sokak Üçlemesi, 'Körfez'le sona eriyor

Behzat Şahin

Yanlış 'tarafında' bu ısrar acep nedendir?

Mustafa Dağıstanlı

Mutluluk pazarlama

Psk. Dr. Feyza Bayraktar

Eşitlik korkusu ve 12 Eylül darbesinin büyük zaferi

Murat Sevinç

Bağıran lüks, suskun zarafet

Psk. Dr. Feyza Bayraktar

Halayda kiminlesin?

Ayhan Tinin

İlhan Şeşen'i üne kavuşturan aşkı: Bir adam, iki kadın ve 'ellerimde çiçekler'

Meşerret Şerbetçi

GÜNÜN 11’İ

Fehmi Koru: Sınırlarımızda yeni bir savaş çıkabilir…

Abbas Güçlü: Gençlerimiz mutsuz hem de çok mutsuz

Fikret Başkaya: Bireyler borçlu, aileler borçlu, belediyeler borçlu, şirketler borçlu, devletler borçlu…

Esfender Korkmaz: Türkiye yüksek teknoloji üretmezse, dış açıklardan kurtulamaz

Abdulkadir Selvi: Trump, İran'ı vurmak için vize isteyen Netanyahu'ya, 'Makul ol Bibi' demişti

Murat Muratoğlu: Mehmet Şimşek ne yapmaya çalışıyor gerçekten?

Mustafa Mutlu: İsrail'in arkasında ABD var

Zülal Kalkandelen: VELA, Mersin Limanı'ndan kolayca ayrıldı

Yalçın Karatepe: Raflarda ithalat, tarlada iflas, hanede açlık varken neyin büyümesi bu?

Çiğdem Toker: Milletin canı burnundayken Şimşek'in 'program çalışıyor' ezberi ziyadesiyle sıktı

Zeynep Aktaş: Son bilançolara göre Koç Holding'in esas faaliyet kârı yıllıklandırılmış verilerle yüzde 79 azaldı

  • 9 SORUDA
  • YAZARLAR
  • AKTÜEL
  • ANALİZ
  • DİKEN ÖZEL
  • DİKEN'E TAKILANLAR
  • DÜNYA
  • EKONOMİ
  • KEYİF
  • MEDYA
  • POPÜLER BİLİM
  • SANAT
  • BU GAZETE…
  • DİKEN 10 YAŞINDA
  • Künye
  • İletişim
  • Gizlilik ilkeleri
  • Çerez politikası

"Genç gazeteci arkadaşlarıma! Bu meslek yorucu bir meslektir. Ama, insan büyük bir zevkle çalışır. Kalemine daima efendi kal, uşak olmamaya gayret et. Mecbur kalırsan kır, sakın satma." Sedat Simavi

×