AKP Genel Başkan Yardımcısı Nihat Zeybekci, “Faizlerin bu kadar yüksek olduğu bir dönemde, işletme sermayesine ihtiyacımın olmadığını ve kendi paramın bulunduğunu varsayalım. Ben o parayı faizler bu kadar yüksekken faize yatırırım” dedi.
Merkez Bankası (MB) politika faizini 17 Nisan’da 350 baz puan artırarak yüzde 46’ya yükseltmişti.
Ekonomim’e konuşan Zeybekçi, “Ekonomide nasıl bir dönüşüm öngörüyorsunuz?” sorusunu şöyle yanıtladı:
* Onun çalışmalarını yapmıştık biz, TÜSİAD’la ve başka yerlerle. Reform paketi olarak da sistemin rahatlaması üretim seferberliğinin başlaması, faizlerin düşmesi. Şimdi faiz yüksekken ben iş insanıyım.
* Faizlerin bu kadar yüksek olduğu bir dönemde, işletme sermayesine ihtiyacımın olmadığını ve kendi paramın bulunduğunu varsayalım. Ben o parayla yatırım yapmam. Ben o parayla üretim yapmam. Basiretli bir tüccar tanımım kanunda da var. ‘Basiretli bir tüccar olarak davranmam lazım ki…’ diye başlar. Ben o parayı faizler bu kadar yüksekken faize yatırırım.
* Faizde param yok bu arada. Bir genelleme yapıyorum. Faizler yüzde 30’un altına gelirse o zaman insanlar parasını, ‘ya boş ver faizi’ der üretime yatırır. Yeni yatırımlar yapar. Ticaret canlanmaya başlar. Ticaret canlanmaya başladığında her talep kendi arzını yaratır.
‘İnsanların solcu, dindar, ateist vs. olmaları hiç umrumda değil’
Zeybekci, Türk Sanayicileri ve İş İnsanları Derneği (TÜSİAD) Başkanı Orhan Turan’ı 29 Nisan’da ziyaret etmişti. “Ziyaretinizde TÜSİAD’ın gönlünü aldınız mı?” sorusuna 64 yaşındaki siyasetçi şöyle yanıt verdi:
“Bizim dostumuz arkadaşımız onlar. Aynı iş dünyasının temsilcileriyiz. Bireysel bir ziyaretti. Diğer taraftan şuna asla müsaade etmem.
Böyle insanların birbirlerine, ‘vay hain, bilmem ne’ böyle şeyleri sevmiyorum. İnsanların solcu, dindar, ateist vs. olmaları hiç umrumda değil.
Benim umurumda olan tek şey var; benim devletimle benim vatanımla, benim bayrağımla ülkemle milletimle kavgası yoksa başımın üzerinde yeri vardır.”
Ne olmuştu?
13 Şubat’ta düzenlenen TÜSİAD Genel Kurulu’nda konuşan Turan ve TÜSİAD Yüksek İstişare Konseyi Başkanı Mehmet Ömer Aras, tutuklamalar, kayyım atamaları eleştirerek, bunun toplumsal güvene zarar verdiğini söylemişti.
İktidardan açıklamalara sert tepkiler gelirken, önce Aras sonra Turan hakkında soruşturma başlatılmıştı. 19 Şubat’ta gözaltına alınan ikili yurt dışı çıkış yasağıyla serbest bırakılmıştı.
‘Zincirleme şekilde basın ve yayın yoluyla yanıltıcı bilgiyi alenen yaymak’la suçlanan Aras ve Turan’a beş yıl altı ay 15’er güne kadar hapis istemiyle iddianame hazırlanarak kabul edilmişti.
Bugün Orhan ve Aras’a bir dava da ‘zincirleme şekilde adil yargılamayı etkilemeye teşebbüs’ suçlamasıyla açıldı.
İddianamede TÜSİAD yöneticilerinin içeriğini bilmedikleri siyasi, hukuki, adli ve idari olaylarla ilgili değerlendirmede bulundukları öne sürüldü ve elli günden az olmamak üzere adli para cezasına çarptırılması istendi.
Diğer dava dosyasıyla birleştirilme talebiyle hazırlanan iddianame, İstanbul 28’inci Asliye Ceza Mahkemesi’nce kabul edildi.
Aras ve Orhan, 20 Mayıs’ta hakim karşısına çıkacak.