MESUDE ERŞAN
@mesudersan
mesudeersan@diken.com.tr
Noterlerin imzalarını yeterli bulmayıp ayrıca iki tanık istemesi görme engelli avukatları ayağa kaldırdı. Sosyal medyada #Tanığımimzamdır kampanyasıyla seslerini duyurmaya çalışan avukatlar, bu ayrımcılığa son verilmesini istiyor. Uygulamanın yasal mevzuat ve uluslararası sözleşmelere aykırı olduğunu savunuyorlar.
İstanbul Barosu’na kayıtlı, 30 yıllık avukat Mümin Özeken, noter tarafından imzası yeterli bulunmayan ve işlemi için tanık istenen görme engelli avukatlardan sadece biri. Hukuk eğitimini çalışarak tamamlayan Özeken, İstanbul gibi büyük ve zor bir şehirde mesleğini icra ediyor. Önemli davalara giriyor, sorumluluklar alıyor. Mahkeme tutanakları hazırlıyor. Bu tutanakları tek başına imzalıyor.
Özeken daha önce defalarca gittiği Beyoğlu 42’inci Noter’i değişince, başka görme engelli meslektaşlarının yaşadığı bir sorunla bu kez kendi karşı karşıya kaldı. Özeken, vekalet düzenlemesi için 23 Şubat’da yeni noter F.Y.’ye başvurmuştu. F.Y., görme engeli nedeniyle Özeken’in imzasını yeterli görmedi ve iki tanık imzası daha istedi. Özeken’in tanık imzalarının gerekmediğini ilgili yasalar ve örneklerle anlatmasına rağmen noter, ısrarcı davrandı.
Özeken istemi ve rızası dışında, üstelik tanımadığı tanıklar huzurunda bu işlemi yapmayı reddetti. İlgili mevzuata göre, görme engellilerin talepleri halinde imzalarında şahit aranabiliyor. İstemezlerse imzalarını el yazısıyla atmaları yeterli bulunuyor. Özeken’in mevzuttaki düzenlemeleri hatırlatmasına rağmen noter F.Y.’yi ikna etmeye yetmedi. Özeken yakınlardaki başka bir notere giderek, sadece imzasıyla evraklarını tamamladı.
Noter hakkında suç duyurusu
Özeken daha sonra İstanbul başsavcılığına, noter F.Y. hakkında görevini kötüye kullandığı gerekçesiyle suç duyurusunda bulunmak istedi. Özeken, “Konuyla ilgili açık hükümlere rağmen, istemim ve rızam dışında, tanımadığım ve tanıklığını reddettiğim iki kişinin onayıyla mesleğimi yapabilmek durumunda bırakılmam aynı zamanda onur kırıcı ve damgalayıcı bir davranış. İlgili yasalar açık olsa da bazı noterler, doğru yorumlamıyor” dedi.
F.Y.’nin görme engeline vurgu yaparak, ilgili evrakını sadece imzasıyla düzenlemezken kendini küçük düşürdüğünü söyleyen Özeken, “30 yıldır avukatlık mesleğini icra ediyor ve engelli hakları alanında çalışıyorum. Bir kamu görevlisinin, görme engelli bir avukata sesini yükselterek, engelinin eksiklik yarattığına ilişkin imalarda bulunarak ve hatta düpedüz aşağılayıcı sözler söyleyerek işlem yapmaması görevini kötüye kullanmak” dedi.
Savcı da hazirun imzası istedi
Öte yandan Özeken’in şikayeti üzerine savcı E.G. ifadesini alırken, görme engelli avukat olduğu gerekçesiyle yine iki tanık istedi. Özeken tanıkla ifade vermeyi kabul etmedi. Tek başına ifade ve imza vermek istedi. Savcı bunun üzerine, hiçbir dayanağı olmadığı halde ifadeyi tamamlamadı.
Özeken, savcı E.G.’yi Hakim ve Savcılar Yüksek Kurulu’na (HSYK) şikayet etti: “Savcının davranışı yaşadıklarımın tuzu, biberi. Şikayetçi benim ve ifade vermem de gerekmiyordu. Ama savcı ifademi almak istedi. Üstüne savcı E.G. de görme engelimden ötürü imzamı yeterli görmedi. Mesleğimde başarılı olduğuma inanıyorum. Önemli davalara giriyorum, sorumluluklar alıyorum. Mahkemede tutanaklar hazırlıyorum. Tutanağı imzalıyorum, hakimler karar veriyor. Kararları imzalıyorum. Oralarda sorun yaşamazken noterle, savcıyla yaşadıklarıma anlam veremiyorum. Bu konuda ulusal ve uluslararası mevzuat yeterli ve net, okuyup inceleseler anlayacaklar.”
‘Türk Noterler Birliği oyalıyor mu?’
Engelli avukatlar Türk Noterler Birliği’ne 21 Mart ve 11 Nisan’da iki kez başvurdu. Birlik, 21 Nisan’da Adalet Bakanlığı’ndan görüş istediklerini bildirdi.
Ankara Barosu Engelli Avukatlar Kurulu, İstanbul Barosu Engelli Hakları Merkezi, İzmir Barosu Engelli Avukatlar Komisyonu, Denizli Barosu Engelli Avukatlar Komisyonu, Aktif Görmeyenler Derneği, Altı Nokta Körler Derneği, Ayrımcılıkla Mücadele ve Eşitlik Derneği, Eğitimde Görme Engelliler Derneği, Engelsiz Erişim Derneği, Görme Engelli Evrensel Hukukçular Derneği, Sesli Betimleme Derneği, Türkiye Körler Federasyonu, mevzuatın açık olmasına rağmen birliğin bakanlıktan görüş istemesi üzerine bugün ortak bir açıklamayla oyalayıcı tavırları nedeniyle eleştirdi.
Noterlik yasası açık
Noterlerin işlemlerinde görme engelli bireylerin onur ve saygınlığını yok sayan ve hukuka aykırı şekilde tanık isteyen uygulamalarından ivedilikle vazgeçilmesi istendi. Açıklamada şu görüşlere yer verildi:
“1512 Sayılı Noterlik kanununun 73 ve 75’inci maddeleri açıkça imza atabilen görme engellilerin onaylama ve düzenleme yönünde herhangi bir ayrıma gitmeksizin işlem yaparken ne şekilde imza atmaları gerektiği hususunu belirlemiştir. Buna rağmen yazınızda Noterlik Yasasının 86. 87. maddelerine atıfta bulunulması maksadı aşan kanunun ruhuna aykırı davranılan bir yorumlamadır. Öte yandan da bu yaklaşım yorumun temel ilkelerine aykırıdır. Bilindiği üzere özel bir hüküm ile genel hüküm çatışırsa özel hüküm uygulanır. Görme engelliler açısından özel hükmün hangisi olduğu açıktır.
Noterlik Kanununun 86 ve 87’inci maddelerinin söz konusu duruma uygulanacak hüküm olduğu kabul edilse dahi dayatmaya çalıştığınız bu çağ dışı ve onur kırıcı muamelenin dayanağı olamaz. Zira Anayasa’nın 90/5 maddesi çok açıktır. Usulüne göre yürürlüğe giren insan hakları Sözleşmeleri ile kanunlar arasında bir çelişki olduğunda insan hakları Sözleşmeleri uygulanacaktır. Bm Engelli Hakları Sözleşmesi Anayasamızın 90. Maddesine göre onaylanmış ve mevzuatımızın bir parçası haline gelmiştir. Hal böyle iken Noterlik Kanunu’nun 86 ve 87’inci maddeleri bahane kılınarak yapılmaya çalışılan şahit dayatması, anayasaya aykırılık iddiasında dahi bulunulamayan Birleşmiş Milletler Engelli Hakları Sözleşmesi’nin ‘Ayrımcılık Yapılmaması ve Eşitlik’ başlıklı beşinci maddesi, ‘Erişebilirlik’ başlıklı dokuzuncu maddesi, ‘Yasa Önünde Eşit Tanınma’ başlıklı 12’inci maddesi ve ‘Adalete Erişim’ başlıklı 13’üncü maddelerine aykırıdır.”