Sadece kriminal olaylarda değil, iş insanı iseniz ihtiyacınız olan ve hak ettiğiniz krediyi “uygun müdahale” olmadan almanız mümkün değil. Sadece teşvikler ve Kredi Garanti Fonu’ndan dağıtılan kredilerin kimlere nasıl, ne koşullarda verildiği ve yerinde kullanılıp kullanılmadığı araştırılsa çok skandallar çıkar ortaya.
Oysa devletin tam da bu suiistimaller olmasın diye örgütlediği devasa bir bürokrasi var. Başta yargı olmak üzere, güvenlik bürokrasisi, DDK, teftiş kurulları, MASAK, etik kurullar, vs… Hatta mensuplarının haklarını savunmak için de var olan meslek kuruluşları. Ama yine maalesef bu kirlilikle etkin bir mücadeleye yaklaşamıyoruz bile.
Tam da farkındalığın arttığı bu günlerde sonuç alınıp alınmadığına bakmaksızın bilgisi olan herkesin her kurumun konuşması zamanıdır. Bu hem harekete geçmesi gereken kurumları zorlayacaktır hem de ahlaki zemini güçlü tutacaktır.
Unutulmamalı ki değişim ve dönüşümler birikerek oluşur.