“Herkes kendine göre yeni Türkiye kuruyor. B.. kurarsınız” sözleriyle tartışma yaratan tarihçi İlber Ortaylı, kaldığı yerden devam ederek ‘Yeni Türkiye‘ diyenin ya cahil ya da tımarhanelik olduğunu söyledi.
Cumhuriyet gazetesinden Selin Ongun’a konuşan İlber Ortaylı, Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğanve AKP hükümetinin son dönemde dillerinden düşürmediği ‘Yeni Türkiye’ tanımı hakkındaki eleştirilerine devam etti.
‘Yeni Türkiye‘ lafını duyunca çileden çıktığını söyleyen Ortaylı, “Hiç öyle bir şey olamaz. Bunu söyleyen adam ciddi değildir. Bunu söyleyen ya megalomandır ya tamamen cahildir yahut tımarhaneliktir. Bu lafa gerçekten inanan. Maalesef bunu taahhül etmek çok zararlıdır” dedi.
Böyle konuşan birine “Neyiniz var?” diye sorulması gerektiğini söyleyen Ortaylı, “‘Bu palavrayı sıkıyorsun sıkıyorsun, arkasından ne geliyor?’ denir” ifadelerini kullandı.
Yeni Şafak muhabirinin yaptığı en aşağılık şey
Yeni Şafak gazetesinin ‘Atatürk zehirlenerek öldü’ iddiası için kendisini arayan muhabiri ve “B.. kurarsınız yeni Türkiye’yi” ifadelerinin ortaya çıktığı görüşmeyi de açıklayan Ortaylı, o sırada kendisinin röportaj vermediğini belirterek, “Hayır efendim. Siz bunun bir röportaj olmadığını anlamıyor musunuz? Onu kaydediyor, en aşağılık şey, dolandırıcılık” dedi.
‘Uçağı da tartışırsak yat verecek’
Eleştiriler nedeniyle 1 milyon liralık Mercedes marka makam aracını iade eden Diyanet İşleri Başkanı Mehmet Görmez’e Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın ‘jest olarak’ yine Mercedes marka zırhlı araç vermesine de değinen Ortaylı, “Sizinle alay ediyor. Ben ona daha uçak da vereceğim diyor. Onu da tartışsak, demek yat verecek, filan” dedi.
‘Valla seçkini meçkini beni ilgilendirmez’
Son 12 yılda Türkiye’nin siyasal değişimini “Gittikçe ayaklar laf olur başı tutuyor” diye değerlendiren Ortaylı, gelebilecek “Vay İlber Hoca’ya bak yine seçkin seçkin konuşuyor” eleştirilerine de şöyle yanıt verdi:
“Valla seçkini meçkini beni ilgilendirmez. Ben çok seçkin değilim. Yüksek mevkiim yok. Param da yok. Ama ben kanun ve nizam isterim. Herkesin karşıma çıkıp car car konuşmasına tahammül etmek zorunda değilim. Paran kadar konuş demişler, öyle değil. Bildiğin kadar, olduğun kadar konuş. O da çok açık.”