• ROTA
  • 9 SORUDA
  • DİKEN ÖZEL
  • GÜNÜN 11’i
  • DİKENLİK
  • AKŞAM POSTASI
  • VPN HABER
  • ENGLISH

Diken

Yaramazlara biraz batar!

  • VİTRİN
  • AKTÜEL
  • EKONOMİ
  • ANALİZ
  • DÜNYA
  • MEDYA
  • KEYİF
  • YAZARLAR
  • SANAT
  • SÜRDÜRÜLEBİLİRLİK

İktidardan imaj operasyonu: Yargı reformu

31/05/2019 13:13


KEMAL GÖKTAŞ

[email protected]

@kemalgoktas 

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından açıklanan ‘Yargı Reformu Strateji Belgesi’, hak ve özgürlükleri genişletme vaadi başta olmak üzere yargı alanındaki sorunların çözümü konusunda ihtiyatlı da olsa bir beklenti yarattı.

Bu, iktidarın ilk yargıda reform paketi değil. AKP iktidara geldikten sonra aynı başlık altında onlarca paket hazırladı. Avrupa Birliği’ne (AB) uyum yasaları başta olmak üzere hazırlanan bu paketlerin yargıya, adalete, demokrasiye hiçbir katkısı olmadı. Üstelik bu paketlerdeki birçok düzenleme, keyfi ve iktidar eksenli uygulamayla birleşince demokrasinin ve hukuk devletinin altını oymaya hizmet etti. Örneğin, ididalı reform vaatleriyle ve büyük ölçüde CHP’nin desteğiyla 1 Haziran 2005’te yürürlüğe sokulan yeni Türk Ceza Kanunu’ndaki birçok düzenleme, AKP-Cemaat ortaklığıyla yapılan siyasi operasyonlara zemin hazırladı.


İktidarının ilk yıllarında Fethullahçıların yargı ve güvenlik bürokrasisindeki kadroları eliyle muhalifler üzerinde baskı kuran iktidar, Cemaatçi kadroların tasfiyesinden sonra bu silahı artık tek başına kullanmaya başladı.

AB üyeliği hedefi

Belge daha ilk adımda hayli şüpheli bir önermeye dayanıyor. Amacın, AB üyeliği sürecine verilen önemin altının çizilmesi olduğu belirtiliyor. Avrupa Komisyonu’nun Türkiye’nin hayli sert eleştirildiği raporunun üzerinden sadece birkaç gün geçtikten sonra açıklanan belgede ‘Türkiye’nin üyeliği stratejik bir hedef olarak gördüğü ve katılım sürecine bağlılığını koruduğu‘ ileri sürülüyor.

Bu önerme, iktidarın uzunca bir dönemdir yürüttüğü AB siyasetiyle taban tabana zıt bir hedefi varsayıyor. AB üyeliği konusunda hayli isteksiz davranan iktidarın, güncel siyaset ve dış politik gereksinimler karşısında ihtiyaç duyduğu taktiksel bir adım bu. Bu haliyle de güven vermekten hayli uzak bir tutumu ifade ediyor.

Dönüşüm mü!

Belgede 16 yıllık AKP iktidarında ‘insan hakları alanında mevzuat altyapısında ve uygulamada önemli bir dönüşüm gerçekleştirildiği’ iddia ediliyor.

İçte ve dışta Türkiye’nin düşünce ve ifade özgürlüğü, basın özgürlüğü, örgütlenme hakkı, adil yargılanma hakkı gibi pek çok alanda tarihinin en karanlık dönemini yaşadığı konusunda geniş bir mutabakat varken dile getirilen bu düşünce, belgenin ‘zihni yapısı’ konusunda da umut vermediğini gösteriyor.

Terörle mücadele

Belgede ‘terörle mücadele’ konusundaki kararlılığın vurgulanması önemli bir nokta olarak öne çıkıyor. Çok açık ki Türk devlet geleneğinde, idari ve yargı pratiğinde ‘terörle mücadele’ salt şiddeti yöntem olarak benimseyen gruplarla mücadeleyi ifade etmiyor. Aksine, muhalif düşüncelerin bastırılması ve cezalandırılmasını da kapsayan bir dizi siyasi, polisiye ve hukuksal yönteme işaret ediyor. Dolayısıyla bir yargı reformu belgesi açıklarken ‘terörle mücadele’ kararlılığının ifade edilmesi, daha baştan muhalif düşünceler üzerindeki baskının süreceğinin işareti olarak okunabilir.

Mesele mevzuat değil keyfiyet ve bağımlılık

Belgenin içeriğinde hak ve özgürlükleri genişletecek düzenleme ve uygulamalara ilişkin net ifadeler yer almıyor. Zaten hak ve özgürlüklerle ilgili bugünkü temel mesele mevzuattan değil, tamamen keyfi ve iktidar bağımlısı yargı uygulamalarından kaynaklanıyor. Örneğin, Terörle Mücadele Kanunu’nun 7/2. maddesi ‘terör örgütünün şiddet içeren yöntemlerini meşru gösteren veya bu yöntemleri teşvik eden düşünce açıklamaları’nın cezalandırılmasını öngörüyor. Buna rağmen salt barış talep eden bir bildiriye imza atan akademisyenler  bu suçtan cezalandırılıyor. Anayasa Mahkemesi ise zaman zaman, öğretmen Ayşe Çelik’le ilgili kararında olduğu gibi düşünce ve ifade özgürlüğünü genişletici kararlar verse de örneğin Cumhuriyet davası gibi kritik davalarda siyasi iktidarın çizdiği sınırlar içinde kararlar alıyor.

Dolayısıyla yargının en temel sorunu iktidarın hedeflerine paralel olarak keyfi, öngörülemeyen kararlar vermesidir.

Maksat adalet hizmette görünsün

Peki ama ‘Yargı Reformu Strateji Belgesi’yle amaçlanan ne? Son anayasa değişiklikleriyle yasama, yürütme, yargı Saray çatısı altında birleştirildi. Kuvvetler ayrılığı artık kağıt üzerinde dahi bir anlam ifade etmiyor. Yargı da bu haliyle bir iktidar faaliyeti haline geldi. Artık yargıyla, adaletin işleyişiyle ilgili sorunlar doğrudan iktidara fatura ediliyor.

Hak ve özgürlükleri genişleten, demokrasinin güvencesi niteleğinde bir yargı yaratmak yeni rejimin ruhuna aykırı olsa da ‘iyi işleyen’ bir yargı sistemi görüntüsü elzem. En azından ortalama vatandaş için yargı hizmetleriyle karşılaştığında ‘iyi hizmet aldığı’ duygusunun oluşması isteniyor. Bu paketteki hedefler de iktidarın ihtiyaç duyduğu bu imajı yaratmaya yönelik.

Reform değil taktiksel adım

Avukat, hakim, savcı, noter adaylığı için bir baraj sınavı getirilmesi, hukuk eğitiminin revize edilmesi, belirli sözleşme ve davalarda avukat zorunluluğunun getirilmesi, avukat hizmetlerinin yüzde 50’sinde KDV oranlarının düşürülmesi, belli kıdemin üzerindeki avukatlara yeşil pasaport alma hakkı verilmesi, hakimlerin uzmanlaşması, mahkeme yazı işleri müdürlerinin hukuk mezunları arasından seçilecek olması, hakim ve savcı yardımcılığı getirilmesi gibi başlıklar yargı sisteminin teknik boyutlarıyla iyi işlemesine yönelik adımlar olarak okunabilir.

Muhaliflere, gazetecilere, solculara uygulanan hukuk ise bu ‘ortalama’ hukukun dışında yer alıyor ve iktidarın asla vazgeçmeyeceği baskı araçlarını barındıyor. Bu iktidar için o alanda reform değil, ancak taktiksel adımlar söz konusu olabilir. İktidarı taktiksel de olsa hak ve özgürlük alanını genişletmeye mecbur bırakacak adımlar içinse, demokratik siyasetin iktidarı buna zorlaması gerekiyor. Bunun dışında bir çıkış görünmüyor.

Filed Under: Analiz

SON HABERLER

RTÜK’ün talebiyle: Amerika’nın Sesi ve DW erişime engellendi!

Gerekli lisansı almadıkları gerekçesiyle, Radyo ve Televizyon Üst … Devamı...

Profesörden maymun çiçeği uyarısı: Döküntü görünce direkt başvurun

MESUDE ERŞAN @mesudersan [email protected] Türkiye maymun … Devamı...

Onur Yürüyüşü’nde taciz: Kadınlardan, polis amirinin soruşturulması için kampanya

Kadın örgütleri, Onur Yürüyüşü'nde bir yurttaşı gülerek taciz ettiği … Devamı...

Ankara’daki sağanak nedeniyle bir kişi öldü, kayıp bir kişi ise aranıyor

Ankara'daki sağanak sonrası su baskınında Keçiören'de ikamet eden Busenur … Devamı...

Tecavüz sanığı erkek, 12 yıl hapis cezası alıp serbest bırakıldı

Muğla’nın Datça ilçesinde 25 yaşındaki G.K. isimli kadına tecavüz ettiği … Devamı...

Ek gösterge ve öğrenci affına ilişkin teklif komisyondan geçti

Ek gösterge ve öğrenci affı düzenlemesini de içeren ekonomiye ilişkin … Devamı...

Putin kendisiyle dalga geçen liderlere yanıt verdi: Altsız da üstsüz de iğrenç görünürler

Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin 'maço, üstsüz' pozlarıyla dalga geçen … Devamı...

Akşam Postası / 30 Haziran 2022

Kemal Kurkut’un öldürülme anını fotoğraflayan gazeteciye hapis … Devamı...

Dikkat, plajlarımız koruma altındaki caretta caretta kaplumbağalarının üreme alanıdır!

Mersin'de polis ekipleri, deniz kaplumbağalarının yumurta bıraktığı Kazanlı … Devamı...

Atık maddelerle balık heykeli yaptılar

Ankara'daki Mogan Gölü'nden çıkan atık maddelerle yapılan balık heykeli … Devamı...

‘Sistematik işkence’ kabusu geri mi döndü?
YSK’ya ilişkin altı iddia, altı gerçek

Ara

DİKEN’İ TAKİP EDİN

Osman Kavala 1703 gündür hapiste

YAZARLAR

AKP neden oy kaybediyor?

İhsan Dağı

Cüneyt Arkın’ın ardından: Baş ucundaki ekmeğe bakarak uyumak

Azime Acar

Başka bir Cüneyt Arkın: Oğlum, İkinci Yenicilerle düştük kalktık biz gençliğimizde

Mustafa Dağıstanlı

Aradığınız motivasyona ulaşılamıyor

Psk. Dr. Feyza Bayraktar

Selamünaleyküm asker, aleykümselam bin Selman

Bahadır Kaynak

Rahmet dilemek, tarikatsız yapamamak ve siyasetçi olmak…

Murat Sevinç

Tarikat lideri ve ikiyüzlü siyaset

Levent Gültekin

GÜNÜN 11’İ

Kürşad Zorlu: Zirve öncesinde seslendirilen adımların atılabileceği ihtimali hayli düşük

Zeynep Gürcanlı: Rumların NATO’ya üyeliği için Ankara’ya baskı beklemek yanlış olmaz

Barış Terkoğlu: AKP cemaatleri sahipsiz bırakmak istemiyor

Akif Beki: Zafer elde ettiysek niye heyetimizin yüzüne vurmuyordu?

Ali Bayramoğlu: Kürt oyları kime?

Orhan Uğuroğlu: Erdoğan diplomasi-akrobasi anlayışıyla Amerika’ya itaat etti

Can Ataklı: Görev Bahçeli’ye düşüyor

Ege Cansen: Piyasa aktörleri yan yollara sapar

Yusuf Karadaş: Erdoğan kazandı mı ya da aslında kim kazandı?

Yılmaz Özdil: Türkiye’ye bilinçli olarak yıllardır bunu yapıyorlar

Fikri Sağlar: İkircikli davranış ülkeye zarar veriyor!

Bir dahaki sefere unutkanlığınız nedeniyle kendinize kızmadan önce tenisçi Humbert’i düşünün

Düşen leylek yavrusunu itfaiye ekibi yuvasına bıraktı

Kadın rektörden kadın personele: Kısa etek, açık yaka, yırtmaç, kot, tayt, askılı bluz giymeyin

Cameron Diaz Netflix’le dönüyor

‘Friends’in yaratıcısından 4 milyon dolarlık özür

O artık ‘Profesör Banksy’

New York parkında keçilerin ot mesaisi başladı

Tamire götürülen kanepeden altın çıktı

Kafası vagona sıkışan yavru kedi zeytinyağıyla yağlanarak kurtarıldı

  • VİTRİN
  • AKTÜEL
  • EKONOMİ
  • ANALİZ
  • DÜNYA
  • MEDYA
  • KEYİF
  • YAZARLAR
  • SANAT
  • SÜRDÜRÜLEBİLİRLİK
  • AGORA
  • DİKEN’E TAKILANLAR
  • BİRİNCİ SAYFALAR
  • GÜNÜN 11’i
  • AKŞAM POSTASI
  • BU GAZETE…
  • DİKEN 5 YAŞINDA
  • KÜNYE
  • İLETİŞİM
  • E-mail
  • Facebook
  • Google+
  • Pinterest
  • RSS
  • Twitter
  • Vimeo
  • YouTube

"Genç gazeteci arkadaşlarıma! Bu meslek yorucu bir meslektir. Ama, insan büyük bir zevkle çalışır. Kalemine daima efendi kal, uşak olmamaya gayret et. Mecbur kalırsan kır, sakın satma." Sedat Simavi