Eğer sözleşme masasında oturan konfederasyonlar, Hükümetin teklifinin (ya da birkaç puanla revize edilen teklifin) altına imza atarlarsa, herhalde sendika olmaya dair iddialarını bütünüyle yitirirler.
Ya da sundukları talepler dikkate alınmayan kamu emekçileri konfederasyonları, taleplerinin arkasında durmakta samimilerse; “Ey kamu emekçileri, sizlerin adına sunduğumuz talepler Hükümet tarafından umursanmadı. Size ‘sefalet, yoksulluk, güvencesiz bir yaşam’ layık görüldü. Bizim söylediklerimizi umursamadan devreden çıkardılar. Taleplerinize sahip çıkarak sahaya çıkın!..” demeleri gerekir.
KESK Eş Başkanı Kablan Yeşil’in cuma günü Ankara-Ulus’ta, yaptığı basın açıklamasında her kamu emekçisinin altına imza atacağı saptamaların ve taleplerin ya da Memur Sen’in Başkanı Yalçın’ın aynı gün yaptıkları mitingde konuşmasında sıraladığı taleplerin arkasında durduğunu göstermesinin ölçütü de budur.