Bingöl’de yüzde 98 alzheimer raporu olan 75 yaşındaki Hase Adıbelli’nin evi, doktorun “Yıkmayın” uyarısına rağmen yıkıldı.
Alzheimer hastaları için tanıdığı bildiği ortamda yaşaması çok önemli. İlçe kaymakamının bile “Yıkılmasına gerek yok” dediği ev için İçişleri Bakanlığı “Yıkın” talimatı verdi.
Diken’e konuşan kızı Pınar Adıbelli Diken’e konuştu: “Babam 85 yaşında, ters kelepçe yapıp dışarı çıkardılar. Ayaklarını bağladılar. Abimi kelepçelediler. Annemi de koltuktan sürükleyip dışarı çıkarttılar.“

Bingöl’de 2020’de meydana gelen 5,7 büyüklüğündeki depremde Yedisu ilçesi Elmalı köyünde birçok ev ve ahır hasar almıştı. Bunun üzerine sonra yıkım kararı alınmış, onların yerine yeni evlerin inşa edileceği belirtilmişti.
Ama yıkılan evlerin çoğunun yerine yenisi yapılmadı. Hayvancılıkla geçinen köylünün bir kısmı kış ortasında sokakta kaldığını ve çadırlar kurarak barınmaya çalıştığını anlattı.
Bölgede yıkım işlemi devam ediyor. Ama bunlardan bir hane bu yıkıma karşı direndi. Adıbelli ailesi. Çünkü anneleri Hase Adıbelli alzheimer. Bu nedenle bildiği ortamdan ayrılmaması lazım. Doktoru da yıktırmamasını söyledi. Ev ortamı ya da eşyaları değiştiği zaman depresyona giriyor.
Kızı Pınar Adıbelli anlattı: “Yıkılmaması için dilekçelerimizi verdik. Hasar yoktur yıkılmasına gerek yok dediler. Hatta Yedisu ilçesinin kaymakamı o evde oturup kahve içip ‘Hiçbir şeysi yok neden yıkım kararı vermişler’ dedi. Yıkım kararına itiraz ettiler. İtirazı kabul etmişler ama o dilekçeyi alıp işleme koymamışlar. Annem beni bile tanımıyor. O mutfağa giriyor oturacağı dokunacağı yeri biliyor. Örneğin üzerinde bir yelek var o yeleği çıkarsan saatlerce dönüp dolaşıp onu arar. Agresifleşiyor.“
Adıbelli ailesi yasal mücadelesi sonuç vermedi. Yıkıma gelen ekipten sadece üç gün süre istediler. Bu sürede eşyaları çıkarıp annelerini bir yere yerleştirecek ve alışması için yardım edeceklerdi. Ama o süreyi vermediler.
‘İçişleri Bakanlığı görevden alır’ deyip yıkmışlar
Adıbelli şöyle devam etti: “Sadece üç gün istiyoruz. Babam 85 yaşında, ‘Üç gün ver kızımla götüreyim‘ diyor. Babamı ters kelepçe yapıp dışarı çıkardılar. Ayaklarını bağladılar. Abimi kelepçelediler. Annemi de koltuktan sürükleyip dışarı çıkarttılar. Orada komutanlardan biri ‘Yapmayın ben nenemden dolayı biliyorum üç gün verelim, kadını sağlam bir yere götürelim’ dedi. ‘Tamam’ diyorlar ‘Biz size üç gün değil beş gün verelim.’ Aşağı gidiyorlar beş dakika sonra yine dozerleriyle geliyorlar. ‘İçişleri Bakanlığından talimat geldi yapmazsak bizi görevden alırlar’ deyip yıktılar.”
Hase Adıbelli evinin önünde dışarda bekliyor. Başka bir yere gitmiyor. Kızının yakında olan evine gittiğindeyse uyumuyor: “Evinin önünde sürekli içtiği bir bardağı var onu alıp kucağına öyle duruyor.”