Demek ki bugün “Mustafa Kemal’in askerleriyiz” diye slogan atan teğmenlerin aslında “AK Parti’nin askerleri” olarak yetişmeleri gerekiyordu. Böyle olmadığı görülmüş oldu.
Burada iktidar partisi adına bir trajedi var. Bir de çok açık bir başarısızlık. Her alanda olumsuz sonuçlar doğuran Türk tipi otokrasinin bu alandaki yansıması.
Ama aynı zamanda bütün ülkeyi ilgilendiren bir mesele. İktidar sözcüleri askerin siyasetten uzak olacağı bir düzen vadetmişlerdi. Komuta kademesini iktidarın vitrini olarak kullanmak daha cazip geldi. Valiler, büyükelçiler ne kadar siyasete uzaksa komutanlar da o kadar uzak. Genelkurmay Başkanları emekli olunca AK Parti’den milletvekili oluyorlar.
Bu bakımdan Harbiyedeki slogan olayının emir komuta düzeni içinde gerçekleştiğini düşünmek zor. Eğer öyleyse görünenden de daha vahim bir trajedinin seyircileriyiz demektir.
AK Parti şimdiye kadar konu hakkında resmi ağızlardan bir yorumda bulunmadı. Ancak iktidar partisi adına konuştuğu bilinen belli kişilerin mezuniyet törenindeki slogan olayına ilişkin değerlendirmeleri “darbe çağrısı”, “cunta hayali” gibi kavramlarla ifade edildi.