Aydın Doğan ve ekibi yanlış bir tarihe yatırım yaptı. Hesaplarının doğru çıkması için de acımasız bir savaş yürüttü. Öyle ki, Türkiye’nin siyasi kaderine müdahale edeceğini sandı ve bu yönde çabaladı. Çünkü bu savaşı kaybederse her şeyi kaybedeceğini görüyordu. Bu yüzden direndi, direndi.. Her karşı çıkışı bir umut olarak gördü, hepsine sarıldı.
Ve kaybetti… Ama kaybettiğini daha tam olarak anlayamadı. Bu yüzden, her boşlukta öne çıkıyor, eski haline dönüyor. Görüyoruz ki, hala bir yerlerde umut kalmış. Oraları arıyor, oralara yatırım yapıyor, oraları kaşıyor. Mesele o haber değil, atılan başlığın hatırlattıklarıdır. Tepkinin, öfkenin kaynağı da burasıdır.
Doğan grubu kendi geçmişinin altında eziliyor. En büyük düşmanı geçmişidir. Kimseyi suçlayacak halleri yoktur. Bu aşamadan sonra bile hala aynı noktada taarruza girişebiliyorlarsa intihar etmeyi tercih etmişler demektir.
Merhum Necmettin Erbakan’ın vefat yıldönümünde, 28 Şubat yıldönümünde, 15 Temmuz’un çok büyük acıları hala tazeyken ve de 16 Nisan Cumhurbaşkanlığı referandumu öncesi, böyle bir çıkış gerçekten de intihardır.