CANAN COŞKUN
canancoskun@diken.com.tr
@canancoskun
İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin (İBB) AKP döneminde gündeme gelen Fatih ilçesinde günümüzde ayakta olmayan tekke, medrese ve camilerin aralarında bulunduğu altı dini yapının yeniden inşa edilmesi kararı iptal edildi.
Mahkeme, Danıştay’ın da kararı doğrultusunda dava konusu dini yapıların ‘az sayıda fotoğraf ve kartpostala dayanarak yeniden inşa edilemeyeceğini’ belirtti. İBB’nin avukatları ‘davalı konumunda bulundukları dosyalarda rutin olarak itiraz edildiği için bu karara da itiraz edileceğini’ söyledi.
AKP’li yönetim karar vermişti
İBB’nin AKP’de olduğu dönemki yönetimi ve İstanbul 4 Numaralı Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Bölge Kurulu, 2012’de Fatih ilçesinde çeşitli nedenlerle günümüze kadar ulaşamamış altı dini yapının yeniden canlandırılmasına karar vermişti.
16 Ağustos 2012 tarihli kararla Kızıltaş Mescidi, Kepenek Camii, Bostancılar Tabhanesi Mescidi, Emirler Mescidi, Bekarbey Tekkesi, Abayi Mescidi, Karagöz Mescidi, Baba Hasan Camii, Uncu Hafız Medresesi ve Mimar Ayas Camii birkaç fotoğraf ve kartpostalla ya kendi yerlerinde ya da uygun görülen başka yerlerde yeniden inşa edilecekti.
Dava açıldı
TMMOB Mimarlar Odası İstanbul Büyükkent Şubesi de bu işlemin iptal edilmesi için dava açmıştı. Davanın gerekçesi ‘belirli dönem haritalarındaki izler üzerinden veya birkaç görsel belgeden hareketle yeniden inşa etmenin ihya ve çağdaş koruma ilkeleri açısından bir karşılığının olmamasıydı.’
Dosya kapsamında 30 Kasım 2019’da yürütmeyi durdurma kararı verilse de mahkeme sonradan davayı İBB ve koruma kurulu lehine reddetti.
Karar temyiz edildiği için dosya Danıştay’a taşındı. Danıştay 6’ncı Dairesi de 17 Kasım 2021’de dava sürecindeki bilirkişi incelemesine dayanarak kararı bozdu ve ilk mahkemeye geri yolladı.
Bilirkişi raporu: Veriler bilimsel değil
Dava sürecinde mahkeme yeniden inşa edilmesi istenen dini yapılarla ilgili keşif ve bilirkişi incelemesi istedi. İnceleme kapsamında dava konusu yapıların ilgili kurum ve kuruluşların arşivlerinden görsel, bilgi ve belgeleri toplanmadan yeniden inşa edilmesinin uygun olmadığı belirtildi.
Yeniden inşa edilerek dünya mirası listesinde olan tarihi yarımadada yapılaşmaya yol açacak dini yapıların özgün yerlerinde bugün neler bulunduğuna fotoğraflarla bakalım.
Tramvay hattı geçiyor
Dava konusu yapılardan biri Sirkeci Emirler Mescidi. Özgün yeri bugün üzerinden Zeytinburnu-Kabataş Tramvayı’nın geçtiği Ankara Caddesi ile İstasyon Caddesi’nin kesiştiği yerdeki park alanı. Emirler Mescidi Eylül 2020’de İBB’nin park alanına heykel koyduğu için AKP yanlısı Sabah gazetesi tarafından da gündeme getirilmişti. Haberde koruma kurulunun söz konusu alanı cami olarak da tescil ettiği görülüyordu. Haberin yayımlanmasından sonra heykel parktan kaldırıldı.

Bilirkişi heyeti, bu yapının Marmaray girişine yeniden inşa ettirilmesinin arkeolojik alan koruma ilkeleri açısından uygun olmadığını, ulusal ve uluslararası mevzuatla çelişeceğini belirtti.
Turgut Reis heykeline rahat yok
Yeniden inşa ettirilmek istenen yapılardan bir diğeriyse Bostancılar Tabhanesi Mescidi. Yapının özgün yeri Cankurtaran ile Sirkeci arasındaki Turgut Reis heykelinin bulunduğu alan. Heykelin denize bakan yüzü dışında üç tarafı etrafı restorasyon çalışmaları nedeniyle uzun zamandır panellerle çevrili.

Bilirkişi heyeti, 1870’lerde tren hattının Sirkeci’ye gelmesiyle mescidin harap olduğunu, 1950’lerde sahip yolu yapılırken de tamamen ortadan kalktığını söylüyor. Rapora göre, uzaktan çekilmiş az sayıdaki fotoğrafla kartpostala dayanarak yeniden inşa edilmesi planlanan yapının bulunduğu yer dünya mirası alanı kapsamında yer alıyor. Bu nedenle yeniden yapılması kararı uygun değil.
Refüj olmadı, arkeoloji parkına yapalım
Bilirkişi heyetinin değerlendirdiği yapılardan bir diğeri Saraçhane Mescidi, diğer adıyla Mimar Ayas Mescidi. Mescid henüz ayaktayken Saraçhane arkeolojik parkının yanındaki Horhor Caddesi’nin başında bulunan refüjün olduğu yerdeymiş. Bu nedenle mescid arkeolojik park alanında yeniden yapılmak isteniyor.

Bilirkişi heyeti, bu alanda kazı yapılması durumunda Bizans dönemi kalıntılarının ortaya çıkacağını, yeni bir bina inşa etmenin de arkeolojik alan koruma ilkelerine uymayacağını söylüyor.
Çürütülen okulun yerine cami
Dava konusu bir diğer yapı Kepenekçi İshak Camii. Bilirkişi heyeti, yapıyla ilgili yeterli bilgi ve görsel bulunmadığını söylüyor. Cami, 1955’te yol genişletme çalışması nedeniyle yıkılmış. Günümüzde caminin özgün yerinin bir kısmından yol geçiyor, kısmen de eski ismiyle Beyazıt Maliye Muhasebe Yüksek Okulu bulunuyor. Okul kullanılmadığı gibi çürümeye terk edilmiş vaziyette.


Bilirkişi heyeti, yapının orijinal yerinde ve büyüklüğünde yapılmamasının kentsel görünüş ve siluette sahte bir yeniden canlandırma görüntüsüne neden olacağını söylüyor.
Cerrahpaşa’nın bahçesine tekke
Bilirkişilerin özgün yerini incelediği bir diğer kayıp eserse Bekarbey Tekkesi. Yapının özgün yeri Cerrahpaşa Tıp Fakültesi’nin bahçesi. Bilirkişi heyeti, hastanenin Samatya sahiline bakan kısmında olduğu tahmin edilen kayıp eserin yeniden inşa edilmesi için yeterli görsel malzeme olmadığına dikkat çekiyor. Arkeolojik alanda kalan alanda kazı yapma ve bina inşa etmenin koruma ilkeleri açısından uygun olmadığını söylüyor.

Danıştay 6’ncı Dairesi, bu verilere dayanarak yeniden canlandırma kararlarıyla ilgili mahkemenin davalı lehine verdiği ret kararını bozdu. Bunun üzerine dosya tekrar yerel mahkemeye yollandı. Yerel mahkeme de 28 Nisan 2022’de aynı gerekçelerle yeniden inşa kararlarını iptal etti. Mahkeme, İBB’nin ve koruma kurulunun gerekli inceleme ve araştırmayı yaptıktan sonra bu kararı verilebileceğine dikkat çekti.