CHP’li Muharrem İnce, gelecek seçimde de cumhurbaşkanı adayı olmak istediğini söyledi.
İnce, CNN Türk’te Hürriyet yazarı Ahmet Hakan’ın sunduğu Tarafsız Bölge programında gündeme dair açıklamalarda bulundu.
İnce’nin açıklamalarından satır başları şöyle:
* “4 Mayıs günü aday oldum. 51 gün içinde çalışma yattık. Devlet eşittir parti olmuş bir partiyle yarıştık. Devletin tüm imkanlarını kullanan Erdoğan’la yarıştım. İlk kez 30 barajını aştık. Ecevitten beri, 41 yıl sonra. İlke kez kazanabiliriz umudunu yerleştirdik. Meydanları doldurduk. Dün İzmir’deydim. Belediye başkanımız diyor ki ‘Hiçbir mitingde böyle kalabalık görmedim.’ Medyada yer alamadık ama sosyal medya bize aitti. İnsanlar hayal kırıklığına uğradı. Seçim gecesi neden ortaya çıkmadım? Parti ‘İkinci tura kaldık’ dedi, televizyonlar kaybettiğimizi söylüyor. Akşener, Kılıçdaroğlu çıktı mı? Ben neden çıkayım. Herkese diyorum ki oyuna gelmeyin. Bu seçimde başaramadık ama önümüzdeki seçimde başaracağız. Umudur yükselttik.
* Muharrem İnce bu topluma umut oldu. Çıksaydım bir açıklama yapsaydım, emin olun ki onun içinde bir cümle çekilecek ve üzerine gidilecekti. Ben önümüzdeki cumhurbaşkanlığı seçiminde bunu başarabileceğimizi inanıyorum. Saadet Partisi’nin ve İYİ Parti’nin daha yüksek oy alacağını tahmin ediyordum. Fakat SP üç alsaydı, İYİ Parti 10’un üzerinde alsaydı AKP 46’lara düşecekti; 2’nci tura kalacaktık. Ben kazanmaya inanmıştım. 2’nci tura da yüzde yüz inanıyorum. CHP’nin girip de yenildiği 10’uncu seçim bu. Diğer dokuz seçimde neden bu kadar hayal kırıklığı olmadı? Çünkü herkes inanmıştı.
* Seçim sürecinde evet hatalarım oldu. 13 ile gidemedim. Ne yapar yapar giderdim. Uyumayabilirdim, gitmeliydim. 107 yetmez, 150 olmalıydı. Hastalandığım günler oldu.
* Apolet tartışmasında kimileri yanlış yaptığımı kimileri yapmadığımı söyledi. Bunu ölçüp biçince yanlış yapmadığıma karar verdim.
* Ecevit yüzde 21 ile kazandı. Ama artık 50+1 gerekiyor. Solun birlikteliği buna yetmez. Milletin beraberliği lazım.
* Bize oy vermeye eli gitmeyen ama Erdoğan’a da oy vermeyecek olan kesim kıyamadı sandığa gitti. Üç büyük mitingi son güne bırakmamalıydık belki de.
* Kılıçdaroğlu’na rakip olmadım. Ben sözümde durdum. Yemekte ona ‘Onursal genel başkan olun’ dedim. Şartlar değişebilir. O da Baykal’a aday olmayacağım demişti. Ama şartlar bunu gerektirdi ve oldu.
‘Çift başlılık oldu’
* Bu tartışmaları artık kapatmamız lazım ama açıklamamız da lazım. Önümüze bakmamız lazım. Önümüzdeki seçimin çalışmasını yapmamız lazım. Kılıçdaroğlu seçim sürecinde çok özverili bir çalışma götürdük. Bana destek oldu. Ama çift seslilik vardı. Gülen konusunda açıklamalarımızda çift başlılık görüntüsü çıktı. Bir partinin genel başkanı aday olmazsa böyle olur. Çift başlılık sona ermesi için genel başkan olmak istedim. İhsanoğlu’nda da denedik gördük olmadı.
* 500 günlük süreci yürütebilmem için genel başkan olmam lazım. Tüm çalışmayı yürütebilmek için bu gerekli.
‘Muhalafet ortada yok’
* Erdoğan ‘Seçimden sonra döviz düşecek’ diyordu. Düşmedi. Ne dış güçleri eski dönemde dış güçler yok muydu? Atatürk’ten bu yana vardı. Şimdi varolmadı ki bu dış güçler.
* Şu anda muhalefetin ortalığı ayağa kaldırması lazım, muhalefet yok ortada. Ortalık yangın yeri sadece CHP değil hiçbir parti muhalefet yapamıyor.
* ‘Kurultayı toplayalım’ dedim, değişimi gerçekleştirelim yurdun dört bir yanından başlıyayım çalışmalara dedim. Medyada Kılıçdaroğlu ve benim hakkımda çıkan haberlerin çoğu yalan. Bana güvenmediğini söylediğini kendisi de il başkanları toplantısında yalanladı.
‘Direnç kaybettiriyor’
* Fizik problem çözmektir. Siyaset de bir problem çözmektir. Siyasette de tavı kaçmak diye bir şey vardır. Benim hedeflerim şunlar: 1. Milletle inatlaşmayalım. 2. Bilime inanalım. 3. CHP’nin özgüven eksikliğini yok etmesi lazım.
* Kurultay tartışmasında 630 oldu, yok geri çekti 550 oldu falan. Bunlar gereksiz tartışmalar. Partinin bu direnci karşısında kaybediyoruz. İnanın genel başkan olmak için yanıp tutuşmuyorum. Ben cumhurbaşkanı adayı oldum. Ülkeyi yönetecektim bu daha büyük bir şey.
* Seçimden 66 gün sonra seçim toplantısını değerlendirdiler, cumhurbaşkanı adayını çağırmadılar. Parti demokratik tepkisini göstermeliydi. ‘Siz kimsiniz neden çağırmadını adayı?’ demeleri lazımdı partililerin.
* Ben partiyi karıştırmıyorum. Ben ‘Dışlandım’ demedim, ‘Davet edilmedim’ dedim. Beni üç yönetici çağırsa ne olur çağırmasa ne olur? Ben milletin gönlüne bakarım.
* Partiyi yöneten ekipte İnce düşmanlığı yok. Seçimlerde 20-25’e razılar sadece. Ben buna razı değilim. Aramızdaki fark bu. İsmet Paşa, Ecevit birincide başarılı olmadı. Ben de ikincide başarılı olacağım. Şu anda her türlü iddiasına varım. Şu anda 18 yaş altında Erdoğan’ın önündeyim. Gelecek benim. Ben önümüzdeki seçimde Erdoğan’ı geçeceğim. Genel başkana verilen devasa yetkileri kaldıracaktım. Ön seçimi getirecektim, demokrasiyi getirecektim.
* Yerel seçimden önce kurultayın toplanması için ikinci bir girişim olmayacak.
* Partide bazıları Çankaya, Beşiktaş, Bakırköy’e razılar. Ben Erzurum’u, Konya’yı istiyorum.
* Ben önümüzdeki dönem cumhurbaşkanı adayı olacağım, bunda kararlıyım. Bundan önce cumhurbaşkanlığı seçimine beş yıl var ama ben beş yıl süreceğini sanmıyorum. Cumhurbaşkanlığı seçiminden önce ne olur onu bilemiyorum. Ama benim böyle bir talebim yok. Bana bunu söyleyenler var. Partim böyle bir teklifle gelirse, ‘Ben cumhurbaşkanı adayı olacağım’ derim. Şu da olur tabi. Bugün İstanbul’u alacak olan bir belediye başkanı, doğal cumhurbaşkanı adayıdır zaten. Ben siyasetin gerekliliğini söylüyorum. Siz ya da başkası, İstanbul 94’ten bu yana AKP’nin elinde. Aday olmak ve kazanmak lazım. Benim üzerimden konuşmayalım bunu. Ben CHP’ye teklifimi yaptım, önümüzdeki dönem cumhurbaşkanı adayı olmak istiyorum. Ama siyaseten de bir öngörü yapıyoruz şu anda.
* İBB’yi alan bir kişi (Benim üzerimden konuşmayalım) 25 yıllık AKP saltanatını yıkacak bir kişi cumhurbaşkanlığını da alır. Şunu görüyorum. O kadar popüler olur ki onu alan kişi ne CHP genel başkanı kalır, ne cumhurbaşkanı adayı Muharrem İnce kalır. Kazanırsa mutlaka cumhurbaşkanı adayı o kişi olur.
* Kuantum dedim, kek ve çaya yenildim.
* Ziya Selçuk (milli eğitim bakanı), Muharrem İnce gibi konuşuyor. Ben, Ziya hocanın bu işi bildiğine inanırım, biliyorum çünkü. ‘Başarılı olma ihtimali var mı’ diye sorarsanız, trilyonda sıfır. İşi biliyor ama başarılı olamaz çünkü Erdoğan’ın tavırlarını biliyorum. Ona iş yaptırmayacak. Bakın göreceksiniz. Dünyanın milli eğitimi en iyi bilen kişisini bile getirseniz başarılı olamaz çünkü o iş ona yaptırılmayacak.
* (Rahip Brunson’ın tutukluluğu) Kurun artışında bu çok önemli bir faktör değil. Yine de artacaktı. Tarımı, hayvancılığı çökertmiş, üretim ekonomisini terk etmişsiniz. Aldığınız parayı betona gömmüşsünüz. Bunu da bir papaza bağlamışsınız. Etler şarbonlu, un yüzde yüz pahalı. Bütün bunları da borç paralarla yapmışsınız. Hepsinden önemlisi hukuk devleti ilkelerinden ayrılmışsınız. Ülkeye kimse güvenmiyor ki.”