Yürürlükteki deprem yasası esasında doğru; “olası bir depreme karşı, sağlam konutlar oluşturmak ve bu yolla vatandaşı korumak”.
İştahlı bir inşaat şirketi, Deprem Yasası ile, bu cazip araziyi buluşturuyor. Önce sitede oturan bir yandaş buluyor. Yanına bir de hukukçuyu takıp; “Binalar eski, yıkılma tehlikesi var” diye bir dilekçeyle numuneler alınıyor. 45-50 yıl öncesi teknik ve betonun kalitesinin, günümüz teknolojisine uygun olamayacağı da ortada. Bu uygulama ile Dolmabahçe ve Topkapı Saraylarını da, “Makine betonu ile yapılmadı” diye çürüğe çıkarabilir ve yıkabilirsiniz!..
Bir tarafta, Başbakan’ın “Ben vatandaşımı ezdirmem, onları yerlerinden etmeden, sağlam ve güvenli yapılar yapacağız” diye çıkarttığı deprem yasasına uyan yoldan giden inşaat şirketiyle anlaşan 18 kişi…
Diğer yanda ise; otel, rezidans, AVM yapmak için yanıp tutuşan ve daha önce tarihi sitenin diğer 18 katının yeni maliki şirket…
Yani!.. Kentsel dönüşüm ile, rantsal dönüşüm karşı karşıya..