Garner ve Brown ve ardından Gurley ve Rice, nerdeyse birer ay arayla, herhangi bir karışıklık içinde değil, sokak ortasında kendilerini durduran polisler tarafından öldürülen üç kişi. İlk ikisinin ölümünden ötürü, polis memurları dava bile edilemeyecek. Diğerlerinin davası görülecek mi, bilinmiyor.
Türkiye’de polisin birebir müdahale ettiği durumlarda cinayet yaşanırsa, polisin kimliği tesbit edildiği takdirde, yargılanmama diye bir seçenek artık yok. Örneğin üzerine taşlar atılırken, havaya açtığı ateş sonucu Ethem Sarısülük’ü öldüren polisin 7 yıl 9 ay ceza aldığını biliyoruz. Ali İsmail Korkmaz’ı linç eden güruh da “kasten adam öldürme” suçundan yargılanıyor.
Elbette tüm bunlar Türkiye’deki polis uygulamalarının pirüpak olduğu ve yargılama aşamalarının mükemmel devam ettiği anlamına gelmiyor. Fakat en azından, Türkiye’deki adalet arayışlarını küçümseyerek Amerika’ya şikâyet edenlere bir şey anlatıyordur sanırım.