Irak, Suriye, Lübnan ve başkent San’a dahil Yemen’i yönetmenin verdiği gururla İran, tamamen mezhepçi ve hatta milliyetçi bir noktaya savrulmuş durumda. Bu milliyetçi ve ‘Neo-Persçi’ duruşun kurucu dışarısı ise Türkiye.
Türkiye’deki Erdoğan karşıtlarının İrancı kesilmelerinin politik sonucuna bakmak isterseniz İran Cumhurbaşkanı Yardımcısı Ali Yunusi’nin, “Büyük İranlı Kimliği Konferansı”ndaki sözlerine kulak vermelisiniz: “Bağdat, büyüyen imparatorluğumuzun başkentidir… Bölgede bizimle yarışmaya giren gerek Osmanlı nesli, gerek Roma’dan geri kalanlar, bizim şu an Irak’a verdiğimiz desteğe itiraz ediyor. Biz bu bölgede bunlara karşı İran Birliği kuracağız.”
Kemalistlerin, ulusalcıların, CHP ve HDP’nin Türkiye yerine İran Birliği’ne yazılma hikâyesi de bu sözlerde gizli.
‘Tehlikenin farkında değilsiniz’ derken haksız mıyım?