HDP Eş Genel Başkanı Pervin Buldan, sabah saatlerinde HDP’lilere yönelik ‘Kobani operasyonu’na sert tepki gösterdi.
Buldan, ‘Kobani davasının turnusol kâğıdı olduğunu, operasyonun IŞİD adına yapıldığını’ savundu.

Meclis’teki grup toplantısında konuşan Buldan, 14 Nisan 2009’daki ‘KCK operasyonlarını’ hatırlattı, toplumsal muhalefete kumpas kurulduğunu öne sürdü.
KCK davalarında kumpas kurulduğunu ve kopyalanarak Kobani davasına aktarıldığını savunan HDP lideri, Kobani davasındaki isimlerin yargılanmadığını, aksine ‘yargıladığını’ vurguladı.
Gözaltına alınan isimlerin insani yardımlar düzenlediğini, bu nedenle gözaltına alındıklarını öne süren Buldan, Kobani davasının çöktüğü, yeni operasyonlarla davaya itibar kazandırılmak istendiğini belirtti: “Çeteciyi mahkeme başkanı yapan zihniyetin, operasyonu IŞİD adına yaptığı su götürmez bir gerçektir.”
‘Ekonomi yangın yeri’
Buldan’ın gündemindeki bir diğer konu da ekonomik gidişat ve iktidardan gelen açıklamalardı. Ekonominin ‘yangın yerine’ döndüğünü belirterek, yurttaşların yaşam mücadelesi verdiğini söyledi.
AKP ve MHP’nin yurttaşları bayat ekmeğe alıştırmak istediğine vurgu yaparak, iktidardan gelen ‘sabır’ açıklamalarını eleştirdi: “Enflasyon sadece tüketici fiyatlarında yükselmiyor. İktidarın yalanlarındaki enflasyon da her ay düzenli olarak artıyor. Halka sabır tavsiye edenlerin deveyi hamutu ile götürdüğünü görüyoruz. Sabır tavsiye edenler, beşli çetenin avukatlığını yapmaya devam ediyor.
‘Erken seçime gidilecek’
Hazine ve Maliye Bakanı Nureddin Nebati’nin enflasyonun düşüşü için Aralık 2022’yi işaret etmesine tepki gösteren Buldan, Nebati için “Aralık ayına kadar kalacakmış gibi konuşan” dedi, erken seçime gidileceğini, iktidarın değişeceğini savundu.
İktidarın değişeceğini gördüğünü ve bu nedenle ‘kasasını doldurmak istediğini’ savunan Buldan, Tarım ve Orman Bakanı Vedat Kirişçi’nin “Aç ve açıkta kimse yok” sözlerini de eleştirdi.
‘Allah söyletiyor’
Buldan, HDP’nin sürdürdüğü toplantıların parti meclisi ve HDP Kadın Meclisi’yle devam ettireceğini ve nihayetinde yol haritasını ortaya koyacağını belirtti. “Kendi etraflarına bakınca, aç insanları değil tok insanları görmektedir. Başka bir AKP yöneticisi ’19 yıldır hazırlık yapıyoruz’ diyor. Neyin hazırlığıdır bu? Daha fazla batırmak için mi hazırlık yapıyorsunuz?”
İktidarın “Halkı enflasyona ezdirmeyeceğiz” açıklamalarını samimi bulmayan Buldan, bu sözleri kullanan bir iktidarın gerekli adımları atması gerektiğini, ancak bunun yapılmadığını söyledi.
‘Çöküşün nedeni’
Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın “2023’te yeni bir dönem başlayacak” sözlerine hak vererek, “Allah söyletiyor, gidişleriyle yeni bir dönem başlayacak” dedi.
Türkiye’nin çöküşte olduğunu, çöküşün temellerinin de 16 Nisan başkanlık sistemi referandumuyla atıldığını belirtti. Başkanlık sistemiyle gensorunun kaldırıldığını ve bu nedenle bakanların hesap vermediğini vurguladı.
Mevcut sistemi ‘darbe ve kumpas sistemi’ olarak nitelendirerek, çöküşün nedeninin kaynakların iktidar tarafından hoyratça kullanılması, hukukun üstünlüğünün kalmaması nedenlerine bağladı.
Buldan’ın konuşmasında öne çıkan başlıklar şöyle:
* Ekonomi adeta yangın yerine düşmüş durumda. Ekonomide yaşanan felaket iktidarın iddia ettiği gibi geçici bir durum değil. Enflasyon, TÜİK’in enflasyon oyunlarına rağmen yüzde 62’ye dayandı. Her ay tırmanmaya devam ediyor. Kontrolü kaybeden, ne dedilerse tersini yaşatan bir iktidarla karşı karşıya olduğumuzu artık bu toplumun, bu ülkede yaşayanların bilmesi gerek.
Nebati’ye seslendi
* İktidarın durumunu çok iyi özetleyen bir Maliye bakanı var. Aralık 2021’de “Enflasyon şubatta düşecek” dedi. Şubat geldi dayandı, bu kez mart ve nisanda düşecek dedi, bırakın düşmeyi daha da artan bir enflasyonla karşı karşıya kaldığımızı söylemek isterim. Sanki kendisi aralık ayına kadar kalacakmış gibi konuşan bu Maliye bakanına şunu ifade etmek isteriz: Siz gidicisiniz, 2023’ü bile göremeyeceksiniz.
Bu halk, yaşanan ekonomik kriz karşısında sizleri bir erken seçime zorlayacak. Erken seçimle birlikte ülke yeni bir yönetimi de seçecek.
* Bu halklara zulümden başka bir şey vermediniz. Acı ve krizden başka bu ülkeye hiçbir katkınız olmadı. Daha fazla batırmak için mi hazırlık yapıyorsunuz?
* Genel başkanları çıktı, çözüm üretmek yerine sabredeceğiz diyerek halka bir kez daha acı reçeteyi gösterdi. Bu ekonomi yönetimi ekonomiyi değil yalanlarla algıyı yönetmeye çalışıyor. Enflasyon sadece tüketici fiyatlarında yükselmiyor. Aynı zamanda iktidarın yalanlarındaki enflasyon da her ay düzenli olarak artıyor.
‘İhalelerin durduğunu görmedik’
* Halka sabır önerenlere bakıyoruz, bir gün çıkıp da beşli çeteye garanti ödemelerini durduruyoruz dediklerini duymadık. Halka sabredin diyen zihniyetin, eş, dost ve akrabalara adrese teslim ihale dağıtmayı durdurduğuna dair hiçbir şey görmedik.
* Bunlarda utanma, sıkılma yok. Enflasyonla mücadelenin yolu bellidir. Üretim maliyetlerini düşürmek, üretimi artırmaktır. Defalarca bu kürsüden çağrı yaptık. Bir kez daha ifade etmek istiyorum. Gelin esnafa elektriği en az yüzde 70 indirimle verelim. Yandaş şirketler değil esnaflar kazansın. Fiyat artışları düşsün. Çiftçiye gübreyi, mazotu, elektriği en az yüzde 70 indirimle verelim.
* Ülkedeki hukuk ve adalet sisteminin, demokrasinin çökertilmesiyle bu süreç geldi. Çöküşe giden sürecin adımları birkaç gün sonra 16 Nisan 2017 referandumuyla atıldı. Bu sistemde önce yargıyı ele geçirdiler, iktidarın tahakkümü altına soktular. Denge denetleme sistemini ortadan kaldırdılar. Parlamentonun iradesini ve denetim yetkisini gasp ettiler Gensoru mekanizması ortadan kaldırılmamış olsaydı bugüne değin bakanlar Meclis’e hesap verecekti. Ancak hileleriyle bunun da önünü kestiler. Halk gerçekleri öğrenmesin diye medyayı ele geçirdiler. Muhalif medyayı susturdular. Halkın sandığa yansıyan iradesini kayyum darbesiyle gasp ettiler.
‘Ciğer kediye teslim’
* Bir sistemden hukuku çıkarırsanız geriye sadece çete düzeni kalır. İşte Kobani kumpas davası bunun en somut örneklerinden bir tanesidir. Türkiye’nin durumunu anlamak istiyorsanız Kobani davası bir turnusol kâğıdıdır.
* Önceki mahkeme başkanının ismi Atadedeler isimli bir çeteyle anılmaktadır. Hatta gözaltına alındı daha sonra ev hapsi verildi. Bu tablo, hukukun, yargının Türkiye’de kimlere teslim edildiğinin en somut örneklerinden biridir. Ciğeri kediye teslim eden bir sistemden bahsettiğimizi özellikle vurgulamak istiyorum.
* Uydurdukları iki tane gizli tanık ifadeleriyle Kobani kumpas davasını sürdürmeye çalıştıklarını herkesin bilmesi gerekiyor. Bu sabah yeni bir gözaltı dalgası yaşandı. Aralarında eski belediye eş başkanlarımızın, Meclis üyelerimizin, eski parti yöneticilerimizin de bulunduğu 91 kişi hakkında gözaltı kararı verildiği kamuoyuna yansıdı.
Ağır suçlama
* Kobani düşmediği için IŞİD’e yaptıkları ticaret sekteye uğradı, rant muslukları kapandı, sıkıntılarının büyük olduğunu biliyoruz. Bir başka neden ise 7 Haziran’dır. AKP 7 Haziran’da kaybetmeseydi bugünkü 5’li çeteleriyle kurdukları rant sistemini ta o tarihte hayata geçireceklerdi. Hukuku ve yargıyı intikamlarının aracı haline getirdiklerinin farkındayız.
* Siz bu davanın baş mimarısınız. Bu davanın kimler tarafından yazıldığını biliyoruz. Hakikatler karşısında yalanlar yenilmeye mahkûmdur. Bu davanın altında kalacaklar.
* Dün sabah da partimizin Cizre ilçe binasına baskın yaptılar. Ortaya çıkan resim Ukrayna’dan farksızdır.