HDP Sözcüsü Osman Baydemir, 16 Nisan’da oylanacak anayasa değişikliği referandumunun ‘faşizmin kurumsallaşmadan önceki son dönüm noktası’ olduğunu söyledi.
Birgün’den Sebahat Karakoyun’a konuşan Baydemir, Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın başta Diyarbakır olmak üzere bölgede yürüttüğü kampanyayı ‘ikiyüzlülük’ olarak değerlendirdi: “Kürtler bu durumu, yani ikiyüzlülüğü anlatmak için Nane Sele (saç ekmeği) derler. Bunların iki değil, daha fazla yüzleri var. Toplum 14 yıl boyunca bunların yönetim tarzını, nabza göre şerbet verme tarzını gördü. Hem de hayatlarıyla sınayarak gördü. Dolayısıyla onların bu stratejilerinin Kürtler için olduğu gibi Türk milliyetçileri nezdinde de bir kıymeti harbiyesi kalmamıştır artık. Bu paket özü itibarıyla milliyetçi, ırkçı pakettir. Bu atmosferde Kürt halkını kandırmaya yönelik bir argümanları kalmamıştır.”
Karanlık tünele girmeden son çıkış
Referandumda ‘Hayır’ çıkacağına inandığını belirten HDP Sözcüsü, aksi takdirde faşizmin kurumsallaşacağını söyledi: “Zorlukların, zahmetlerin 17 Nisan sabahı tümden ortadan kalkacağı iddiasında değiliz. Ancak bu paket kabul edilirse özellikle son iki yıldır yaşanan zorluklar, zulüm politikası, baskı rejimi anayasallaşmış olacak. Eğer reddedilirse Türkiye ‘Hayır’ da buluşursa halk hükümete ‘baskı ve sindirme politikasından, içeride ve dışarıda kutuplaştırıcı politikalardan vazgeç’ mesajını vermiş olacak. Demokrasi, özgürlük, onurlu barış talebi meşruiyet kazanmış olacak. Aksi durumda Şırnak’ın Nusaybin’in, Silopi’nin yakılıp yıkılması tasdik ettirilmiş olacak. ‘Hayır’ bir dönüm noktası olacaktır. Türkiye faşizmin kurumsallaştırılması girdabına girmeden, karanlık tünele girmeden son çıkışı kaçırmamış olacak.”
‘Hayır’ sonucunu partinin geleceği açısından da değerlendiren Baydemir, “Bizim öngörümüz, beklentimiz ‘Hayır’ çıkmasıyla birlikte cezaevi kapılarının da açılacağına yöneliktir. Çünkü bu hukuksuzluk halk tarafından veto edilmiş olacaktır. Demirtaşlar’ın, belediye başkanlarımızın tutuklanıp yerlerine kayyım atanmasını halk veto etmiş olacaktır” dedi.