‘Adalet ve Vicdan Nöbeti’ni sürdüren HDP, geçen günlerde helallik isteyerek emekliye ayrılan Diyanet İşleri Başkanı Mehmet Görmez’e çattı.

Fotoğraf: DHA
HDP’nin İstanbul’un Kadıköy ilçesindeki Yoğurtçu Parkı’nın bir bölümünde sürdürdüğü nöbeti 2’nci gününe girdi.
HDP Mardin Milletvekili Mithat Sancar, otoriter sistemlerin temel özelliğinin baskı, yasak ve zulüm olduğunu söyledi.
Parkta diğer vekillerle basın toplantısı düzenleyen Sancar, “Şu parka bakın, çeper çeper barikatlar binlerce polisle çevrili. Galiba parkın tek kuru ağacının olduğu yeri bize tahsis ettiler. Yasak var, zulüm var üstüne kötülük ekliyorlar” dedi.
‘Bunun adı kötülük’
Açlık grevindeki eğitimciler Nuriye Gülmen ve Semih Özakça’nın zorla götürüldükleri hastanede, mutfağın yakınındaki bir koğuşa yerleştirildiğini hatırlatan Sancar, şunları kaydetti: “Öyle bir adaletsizlik çarkı işledi ki önce gözaltına aldılar, tutukladılar ve hapse tıktılar. Hapiste de eziyet etmeye devam ettiler. Bu yönetim sadece haksızlık yapmakla kalmıyor aynı zamanda kötülük de yapıyor. Baskı ve zulüm onları tatmin etmiyor. Baskıya ve zulme kötülük ekliyorlar. Nuriye ve Semih’i hastaneye götürme adına eziyet ettiler. Onları mutfağa yakın bir koğuşa koyarak daha fazla eziyet ettiler. Bunun adı kötülük.”
‘Sen ne yaptın da bu helalliği hak ettin?’
Sancar, sözü Mehmet Görmez’in Diyanet İşleri Başkanlığı görevinden helallik isteyerek istifa etmesine getirdi: “Bakın Mehmet Görmez örneği. Nelere nelere alet oldu, biat etti. Helallik istiyor. Nasıl istersin Görmez? Sen ne yaptın da bu helalliği hak ettin? Cenazeler yerde beklerken sesini çıkardın mı? Habil – Kabil örneğini hatırlayın. Kabil neden lanetlendi? Kardeşini öldürdü. Ama en büyük lanet kardeşinin ölüsünü çırılçıplak ortada bırakmasındandı. Maide suresini bilmez mi Mehmet Görmez? ‘Bir karga gönderdik’ diyor, toprağı eşelesin cenazeyi gömsün diye. Kabil pişman oldu ve cezasını çekti. Bunu yapanlar aynı kaderi yaşamaya mahkumdur. Taybet Ana’nın, Miray bebeğin cenazeleri yerde beklerken ses çıkarmadı. Yıkıma göz yumdu. Berkin Elvan’ın öldürülmesini görmezden geldi. Üstüne kötülüğe ortak oldu. Erdoğan, Berkin Elvan’ın annesini yuhalattı. Baskı ve zulümle tatmin olmuyorlar kötülük yapmak istiyorlar. Bir çocuğun ölüsünün arkasından adaletin gerçekleşmesine izin vermiyorsun, üstüne bir de acılı annesini ve onun güzel anısını yuhalatıyorsun. Bu kötülüktür. Bu faşizmin can damarı olan yerdir. Baskı ve zulme kötülük eklendiğinde faşizm yürüyüşü de devam ediyor demektir.”
‘Terim’in maaşını ödemek için ek vergilere katlanıyoruz’
Sancar, Türkiye futbol direktörlüğü görevi geçen haftalarda son bulan Terim’e ödeneceği öne sürülen tazminat miktarına da değinerek şu değerlendirmelerde bulundu: “İnsanları işten atıyorlar, grevleri de yasaklıyorlar. Kıdem tazminatına göz koydular. Fatih Terim’in sözleşmesine bakın. Terim işsiz kalacağı her ay için 291 bin euro para alacak. Ne maaşı bu? İşsizlik maaşı. Siz kıt kanaat geçinene, alın teriyle geçinmeye çalışan emekçilerden her şeyi kesmeye çalışırsınız ama sizin yarattığınız kötülük kültürünün sembollerine yüz binlerce dolar verirsiniz. Kimden çıkıyor, bizden çıkıyor. Yarın gene ek vergiler çıkacak. Biz Fatih Terim’in maaşını ödemek için o ek vergilere katlanıyoruz. Bu soygunu durduracağız.”