Çin Halk Cumhuriyeti’nin Wuhan kentinde Aralık 2019’da bir canlı hayvan pazarından çıktığı düşünülen corona virüsü, küresel sağlık krizine dönüşmüş durumda. Dünya genelinde 5 binden fazla kişinin ölümüne neden olan corona virüsüne karşı Türkiye’de de bir dizi tedbirler alınıyor.

Evde karantina altında tutulan Muhammed Cihad Ebrari, BBC Türkçe’den Fundanur Öztürk ile yaptığı röportajda, sürece ilişkin ayrıntıları anlattı.
‘Ağrı, halsizlik, boğaz ağrısı, öksürük şikayetiyle hastaneye gittim’
Fransa’dan Türkiye’ye 5 Mart’ta döndüğünü, seyahatinden iki gün sonra rahatsızlandığını ve 7 Mart’ta İstanbul Haydarpaşa Numune Hastanesi acil servisine gittiğini söyleyen Ebrari, bir gece hastanenin karantinasında kaldığını ve corona dâhil olmak üzere bazı testler yapıldıktan sonra 14 gün evden çıkmamak koşuluyla taburcu edildiğini söyledi.
Ebrari bu süreci şu sözlerle anlattı: “Ciddi bir ağrı, halsizlik, boğaz ağrısı, öksürük ve burun tıkanıklığı yaşamaya başlayınca Haydarpaşa Numune Hastanesi’ne gittim. Ben söylemeden kendileri ‘Yurtdışına çıktınız mı son günlerde’ diye sordu. ‘Evet’ dediğim gibi hemen beni ortak alandan çıkarıp farklı bir kapıdan, kullanılmayan bir bölüme aldılar. Maske verdiler. Benimle ilgilenen görevlilere özel giysiler, maskeler ve gözlükler getirildi. O gece sabaha kadar karantinada kaldım. Kan testi ve ciğer filmi çektiler. Corona testi için ağızdan-burundan örnekler aldılar. Ciğer ve kan test sonuçları sabaha kadar çıktı ama esas belirleyici testler bunlar değil. Bunlar şüpheyi güçlendirici ya da azaltıcı testlermiş. Asıl test ağız burundan alınan örneklerin sonuçlarıydı. Bunun gelmesi üç gün sürdü.”
Ebrari, sabah saatlerinde akciğer ve kan testlerinin sonucu gelmesinden sonra kendisine ‘karantina belgesi’ imzalatılarak taburcu edildiğini söyledi. Ebrari: “O belgeyi imzalayarak; 14 gün boyunca belgede belirttiğim evde kalacağımı, kimseyle görüşmeyeceğimi, zorunlu olduğu halde maskeli olacağımı taahhüt ettim.“

Karantina ihlalinin cezası iki aydan bir yıla kadar hapis
Ebrari’nin imzaladığı belgede, evde karantina kurallarını ihlal ettiğinin tespit edilmesi halinde iki aydan bir yıla kadar hapis cezası alacağı belirtiliyor.
Evde karantina belgesinde şu ifadeler yer alıyor: “TCK’nın ‘Bulaşıcı hastalıklara ilişkin tedbirlere aykırı davranma’ başlıklı 195. Maddesinde yer alan ‘Bulaşıcı hastalıklardan birine yakalanmış veya bu hastalıklardan ölmüş kimsenin bulunduğu yerin karantina altına alınmasına dair yetkili makamlarca alınan tedbirlere uymayan kişi, iki yıldan bir yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır’ hükümleri kapsamında hakkında Cumhuriyet Başsavcılığına suç duyurusunda bulunulacağı hususunda tarafıma bilgilendirme yapılmıştır.
Bu bilgilendirme sonrasında evde izlem uygulamasını kabul ediyorum. Evde İzleme İlişkin talimatlara uyacağımı taahhüt ederim. Aksi durumda evde izlemin sonlandırılarak yetkililerce belirlenecek yerde (Hastane, çadır, vb.) izolasyon uygulamasını açıkça beyan ve kabul ediyorum.”

‘Benimle çok ilgilendiler’
Evine döndükten sonra dışarı çıkmayan Ebrari, hastanede kendisiyle ilgilenen bir doktorun gün aşırı kendisini arayarak durumuyla ilgili bilgi aldığını dile getirdi: “Eve döndükten sonra da benimle çok ilgilendiler, her şeyi anlattılar. Kendimi hiç ilgisiz, alakasız hissetmedim. Corona sonucuyla ilgili olarak ben henüz sormamışken, ‘Henüz sonuç gelmedi’ diyerek bilgilendirme yaptılar. Corona testinin negatif olduğu sonucu bana üç gün sonra, evimde izole haldeyken ulaştı.”
İlk günden beri hiç ateşi olmadığını söyleyen Ebrari, doktorların test sonuçlarımın negatif çıkmasını beklediğini ama buna rağmen prosedürleri atlamadan eksiksiz yerine getirdiklerini belirtti. İlk vakanın kendisi olduğunu, bu nedenle karantina bölümünde tek kişi olduğunu söyleyen Ebrari, “Corona durumuna karşı bir hazırlık yapılmıştı ama görevliler benimle birlikte ilk defa giyindi, malzemeler yeni getirildi, bölüm yeni kurulmuştu” dedi.
‘Kişisel önlemlerimi arttırdım’
Ebrari, 5 Mart’ta Paris’ten Türkiye’ye dönüşünde havalimanında her yolcunun ateşinin ölçüldüğünü kaydetti: “Türkiye’ye döndüğümde havalimanı girişinde kontrolden geçtim. Alnıma bir alet tuttular, ateşim 36 dereceydi. Sonra, ‘Tamam çıkabilirsiniz’ dediler. Fransa’ya girerken böyle bir kontrol yoktu. Ama Türkiye girişlerde bu kontrole başlamıştı.”
Döndüğü günden hastaneye başvurduğu güne kadar ise kendince tedbiri elden bırakmamak adına bazı önlemler aldığını söyleyen Ebrari, oğluyla görüşürken her zaman maske taktığını, boğaz ağrısı yaşamaya başlayınca İstanbul’daki evinde tek kalmaya başladığını ve ulaşım için özel arabasını kullandığını söyledi.
“Hastalık belirtileri başlayana ve karantinaya girene kadar tedbirsiz davranmış olsaydım bu süreçte kendimi yiyip bitirebilirdim” diyen Ebrari şunları söyledi: “Gerçekten ortada hiçbir şey yokken dahi tedbirli davranmak çok önemli. Bunun rahatlığını çok iyi yaşadım. Test sonucumu kimseye en ufak bir bulaştırma durumum olmadığından emin olarak bekledim. O yüzden yurtdışından gelenler başta olmak üzere tüm yurttaşların her zaman bu onumuzdaki birkaç haftalık süreç içinde ihtimal binde bir olsa dahi tedbirleri elinden bırakmamayı çok önemsemeleri gerektiğini düşünüyorum.”