Ölen sadece Ahmet, Ali ya da Mustafa değil. Ölen aynı zamanda annenin, babanın dünyası hayalleri, rüyalarıdır. Bu gencecik insanlar haksızca ve apansız koparıldılar sevdiklerinden. Tüm ölümlerden daha haksızca ve daha erken. O yüzden haklıdan haksızdan bahsetmek boş. Çünkü hiçbir haklılık evlat acısını dindirmez… Hangi merhem kapatacak ruhumuzda açılan derin yarayı? Hangi müteahhit köprüler kuracak ötekileştirdiğiniz insanlığımıza? Hangi TOMA söndürecek yürek yangımızı? Hangi barikat kesecek köpürüp gelen nefret selini? Şimdi tüm AVM’leri yıkıp parka çevirsen ne değişecek?
Tüm bu acılar yaşanırken AKP’den duyduğumuz tek şey yaklaşan seçimler. Ve de gerekli cevabın sandıkta verileceği ötekine. Yani bu acıların dinmesi adına önerilen yegâne ilaç sandık… Evet seçim var. Ama bundan sonra partiler seçim beyannamelerine mutlaka “sizin için sizi öldürebiliriz” diye yazmak zorunda… Ve evet seçim var. Seçim sandıklarımız tabut şeklinde olmalı mutlaka… Artık oy pusulalarımız idamlıkların yaftası şeklinde olmalı.