Gazeteciliğin içine düştüğü durum ya da çok sevdiğim mesleğimin bugünkü utanç verici hâlleri içimi acıtıyor.
Başbakan talimatlarıyla hizaya sokulan bir medya düzeni hiç özgür olabilir mi? Başbakan’dan ‘cici gazeteci’ye çekilmiş ‘Alo Fatih Hatları’nın tıkır tıkır işlediği bir memlekette, söyleyin Allah aşkına, demokrasiden söz edilebilir mi?
Başbakan talimatlarıyla kendini hizaya sokan bir medya düzeni hiç özgür ya da bağımsız olabilir mi?
Medyadan telefon talimatlarıyla haber attırabilen bir Başbakan’ın ağzından daha hâlâ demokratikleşme paketi gibi sözler işitmek tahammül edilebilir bir durum olabilir mi? Elbette olamaz.
Demokrasiye içtenlikle inananlar için böylesine utanç verici bir durum çoktan beri tahammül edilebilir olmaktan çıkmıştır. Alo Fatih Hattı, tekrar ediyorum, ‘özgürlük hırsızlığı’dır. Ve bu hırsızlığı yapanlar, hiç kuşkunuz olmasın, demokrasilerde gün gelir bunun hesabını verirler; demokrasilerde bu hırsızlığı yapanlardan eninde sonunda hesap sorulur.