MESUDE ERŞAN
@mesudersan
mesudeersan@diken.com.tr
Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Halk Sağlığı Anabilim Dalı’ndan Doç. Dr. Cavit Işık Yavuz deprem bölgesinde su şebekesinin mutlaka kontrol edilmesi, kaynağı belirsiz suların içilmemesi ve kullanılmaması konusunda uyardı.

Deprem sonrası su dağıtım sistemlerinin zarar görebileceğini belirten Yavuz, şunları dedi: “Belki ilk günlerde değil ama sonrasında bazıları uzun süreli olabilecek bulaşıcı hastalık riski oluşturabilir. Su depoları ve su dağıtım sistemleri yani şebeke sistemi, suyun kirlenmesini önleyecek şekilde kapalı sistemler ve dışarıdan gelebilecek hem mikrobik hem de kimyasal risklere karşı bariyer oluştururlar. Bu bariyerlerin hasar görmesi kirlenme riskini artırır.”
Depremler hem yeraltı sularını hem de nehir, baraj, göl gibi yüzeysel suları etkileyebiliyor. Bu etkiler, suyun bileşimini değiştirebiliyor. Kaynakları etkileyebilecek endüstriyel kuruluşlar, maden atık havuzları vb. tesisler de risk yaratabilir: “Deprem bölgesinde çevre sağlığı açısından mutlaka bir risk değerlendirmesi yapılmalı. Ayrıca deprem yaşanan bölgede nükleer santral kurulduğunu da unutmamak gerekir. Bu tip tesislerin bölgeyi etkileyecek afetler sonrası ciddi sorunlar yaratabileceği unutulmamalı.”
‘En çok kanalizasyonun kirletmesinden korkuyoruz’
Zarar gören borulardan toprak ve diğer atıklar sus sistemine karışabilir: “En çok korktuğumuz kanalizasyon ya da hayvan atıklarının su kaynaklarına karışması, şebeke sistemini etkilemesi. Bunun yanında endüstriyel kuruluşlardan kaynaklanan kirlilik risklerini de unutmamak gerekir. Bu açıdan deprem bölgelerinde suyla ilgili bir risk değerlendirmesi yapılması gerekir. Hem kirlilik kaynakları hem de şebeke sistemi bütünlüğü açısından…”
Yavuz kirlenen suyun ishal yapabileceğini söyledi: “Bunun yanında bulantı, kusma, karın ağrısı, deride tahriş vb. belirtilere de neden olabilir. Belirtiler sudaki kirleticinin türüne, içilen su miktarına, kirli suyu içen kişinin yaşına vb. göre değişiklik gösterebilir.”
Peki bu uyarılar sadece içme suyuyla ilgili mi? Yavuz bu soruya şu yanıtı verdi: “Bizim için önemli olan kullandığımız suyun da içtiğimiz su kadar güvenli olması. Bu nedenle de diş fırçalarken, banyo ya da yemek yaparken, sebze ve meyve tüketirken de kullandığımız su güvenli olmalı. Uyarılar sebze ve meyveleri yıkarken de dikkate alınmalı. Kirli bir suyla yıkanan meyve yenmesi de riskli.”
Güvenli olmayan suların kaynatılarak kullanılması gerekiyor: “Güvenli olup olmadığını bilmiyorsak bazı fiziksel özelliklerine bakabiliriz. Kullanacağımız su berrak olmalıdır, bulanık suyun kirli olma riski vardır. Su kokusuz ve renksiz olmalıdır.”
6 Şubat 04:17’de Kahramanmaraş’ın Pazarcık ilçesinde 7,7 büyüklüğünde, 13:24’teyse yine Kahramanmaraş’ın Elbistan ilçesinde 7,6’lık bir deprem meydana geldi. En fazla Kahramanmaraş, Hatay, Gaziantep, Osmaniye, Malatya, Adana, Diyarbakır, Şanlıurfa, Adıyaman ve Kilis’i etkileyen depremler binalarda yıkıma yol açtı.
Son güncellemeye göre en az 2 bin 379 kişi hayatını kaybetti. Diken gelişmeleri dakikası dakikasına aktarıyor…