Darbe girişimi gecesi Özel Kuvvetler Komutanlığı’nda (ÖKK) komutayı ele almak isteyen tuğgeneral Semih Terzi’yi öldüren astsubay Ömer Halisdemir’i vuran askerlerden üsteğmen Mihrali Atmaca, cezaevinde “Sanma ki bu iş burada kalacak. Bunun hesabını soracağız” sözleriyle tehdit edildiğini söyledi.

Ömer Halisdemir
Halisdemir, Terzi’yi vurduktan sonra binbaşı Fatih Şahin ve üsteğmen Mihrali Atmaca’nın kurşunlarıyla hayatını kaybetmişti. Şahin ifadesinde “‘Ah’ sesi duydum, düşen bir silüet gördüm” demişti.
Dava öncesi ÖKK tarafından oluşturulan soruşturma komisyonunun hazırladığı raporda ise, Atmaca’nın, ‘darbe girişimi’nin farkını vardıktan sonra ‘taraf değiştirdiği’ bilgisine yer verilmişti.
‘Aksakallı’yı aradık’
AA’nın haberine göre, Halisdemir’in ölümüne ilişkin 18 sanığın yargılandığı davanın duruşmasında, tanık olarak dinlenen Özel Kuvvetler Komutanı Korgeneral Zekai Aksakallı’nın emir astsubayı Makbul Ulu, Genelkurmay Başkanlığında görevli bir korumanın telefonuyla darbe girişimini öğrendiğini, hemen Tümgeneral Aksakallı’yı aradığını ve yanına geçtiklerini söyledi.
Komutanın telefon irtibatını sağladıklarını belirten Ulu, ÖKK’de Harekat Şube Müdürü olarak görev yapan eski albay Ümit Bak ve Ali Çelik’le görüşüldüğünü ancak bu kişilerin emirlere uymadığını anlattı.
‘Terzi dalga geçti’
Terzi’yle hem kendisinin hem de Aksakallı’nın telefonla görüştüğünü dile getiren Ulu, Terzi’nin, “Sesin gelmiyor ama sen anlat, anlat” diye kendileriyle dalga geçtiğini savundu.
Bu esnada Halisdemir’in kendilerine telefonla ulaştığını bildiren Ulu, Aksakallı’nın Halisdemir’e görevi vermesinin ardından Halisdemir’in öldürüldüğünü ve Terzi’nin GATA’ya götürüldüğünü öğrendiklerini belirtti.
Bunun üzerine GATA komutanıyla temasa geçtiğini aktaran Uku, Aksakallı’nın buradaki askerlerin teslim alınması yönünde komutanlara talimatlar verdiğini kaydetti.
Ulu avukatların sorusu üzerine, Ümit Bak, Ali Çelik ve Fatih Şahin ile gece boyunca teslim olmaları yönünde telefon görüşmeleri yaptıklarını, Terzi’nin emrindeki askerlerle görüşme fırsatı bulamadıklarını söyledi. Ulu, Terzi’nin Ankara’ya geldiğini, uçağı kalktıktan sonra Diyarbakır’dan öğrendiklerini bildirdi.
Ulu sözlerini şöyle bitirdi: “Atmaca ve timi, Ömer Halisdemir’i şehit ettiler, ardından dönüp darbecileri etkisiz hale getirdiler.”
‘Adalete teslim etmek için elimden geleni yaptım’
Ulu’dan sonra tekrar söz alan sanık avukatları, Aksakallı’nın mahkemeye gelerek tanık olarak dinlenmesini istedi.
Halisdemir’i vuran askerlerden Mihrali Atmaca ise ifadesinde şunları söyledi: “Biz tim personeliyiz, emirleri sorgulama makamı değiliz. Karanlıktı, bakmadan, görmeden, hedef gözetmeden ateş ettim. Cezaevinde tehdit ediliyorum. ‘Mihrali, sanma ki bu iş burada kalacak. Bunun hesabını soracağız’ diyorlar. Çünkü onları engelledim. Ben bunları adalete teslim etmek için elimden geleni yaptım. O yüzden benim üzerime oynuyorlar” diye konuştu.
‘Ön tarafı delik deşikti’
Sanık Mehmet Bilge ise darbe girişiminin ‘senaryo’ olduğunu öne sürerek, “Böyle bir darbe girişimi olmaz. Ömer Halisdemir’e önden gelen mermileri saklıyorlar. Sabah ben inceledim. Kamera kayıtları var. Göğüs bölgesinde de kurşun yaraları vardı. Ön tarafı delik deşikti. Bunlar çıkış yarası değildi. Biz buradan çıkacağız. Öyle yıllar sonra da değil” dedi.
Ara kararını açıklayan mahkeme, tüm sanıkların tutukluluk halinin devamına hükmederek, duruşmayı 12 Eylül’e erteledi. Heyet, Aksakallı’nın tanık olarak dinlenme talebini de reddetti.