Saldırı nereden geliyorsa savunma hattı da oraya kurulmalı. Milyonlarca Türkiye Cumhuriyeti yurttaşı için bu saldırının geldiği kanatlar bellidir. Önemli olan talan ekonomisinin mağdur ettikleriyle Siyasal İslam’ın tehdit ettiklerini tabandan gelen güçlü bir hareketin içinde buluşturabilmektir.
Mevcut rejimin en önemli hedefi kitlesel itiraz alanlarını kuşatmak. Saray’da Gezi nefretinin depreşmesi o nedenle tesadüf değil.
Gezi tecrübesinin varlığı ve kendini başka biçimlerde üretme gücü, siyasal İslamcılığın ve yağmacılığın önündeki en güçlü engel.
Bu nedenle, yaşam alanlarının yanı başına maden ocakları izni verilen köylülerin isyanını, zeytinliklerine göz dikilenlerin öfkesini, okulunun oldubittiyle imam hatip dönüştürülmesine direnenleri, özetle talancı Siyasal İslam’a karşı dik duran herkesi susturmak, yıldırmak istiyorlar.
Fakat ne yapsalar olmuyor; sayıları az ya da çok birileri itiraz ediyor.
Taş ocaklarına karşı dava açan Karadenizlilere bakın, tırmıklarıyla yürüyen Kütahyalı kadınlara bakın, dört bir yanda okullarını savunan velilere bakın… Bu ülke yeniden kurulacaksa işte o boyun eğmeyenlerin alınteriyle kurulacak.