Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, sansüre yol açabileceği gerekçesiyle eleştirilen yeni internet yasasını veto çağrılarına rağmen imzalayacağının sinyalini verdi. Macaristan ziyaretinde konuşan Gül, yasada ‘birkaç sıkıntılı nokta’ bulunduğu görüşünü tekrarlasa da “İyi noktalar da var ama konuşulmuyor” dedi. HSYK yasasını da onaylayacağını ima eden Gül’ün açıklamalarının satırbaşları şöyle:
‘İki yıl önce olsa tepki çekmezdi’
* Gül, internet düzenlemelerinin iki yıl önce olsa bu kadar tepki çekmeyeceğini savundu: “Bizdeki yasada birkaç sıkıntılı nokta var. Bir yol bulmak için çalışıyoruz. Ama belli bir konjonktürde belli bir algılama öne çıkıyor. Bu yasa iki-üç sene önce çıksaydı algı böyle olmazdı. Hatta daha önce çıkan yasada çok daha ileri olumsuzluklar var, bunlara oybirliğiyle karar verilmiş. Bu yasada da sıkıntılı noktalar yanında, iyi noktalar da var ama konuşulmuyor. Bu hususlar eski yasada olsaydı, iki sene önce olsaydı milletvekillerine, bir genel başkana, bir sürü sıradan vatandaşa belki de o şantajlar yapılamazdı.”
‘Anayasa Mahkemesi gibi davranamam’
* Cumhurbaşkanı, 17 Aralık operasyonu sonrası büyük tartışma yaratan HSYK yasasında da onay sinyali verip, topu Anayasa Mahkemesi’ne attı: “HSYK’yı Bakan’a bağlayan düzenlemeler, başkan seçilirken sıkıntılar vardı. Yeni metinde bunlara bakmadan konuşmak doğru değil. Taslak ve nihai şekle gelene bakacağız. Cumhurbaşkanı olarak ben kendimi Anayasa Mahkemesi yerine de koyamam. Ancak çok aleni gördüğüm noktalarla ilgili itirazlarımı yaparım. Tartışmalı konular olabilir. Muhalefet partisi başından beri yasayı AYM’ye götüreceğini söylüyor. Geleneğimiz de bu şekilde.”
‘Kabataş iddiasının üstüne gitmeye gerek yok’
* Gezi Parkı eylemleri sırasında başörtülü bir kadının göstericilerin saldırısına uğradığı yönündeki kanıtlanamayan iddianın da ‘unutulması temennisi’ni dile getirdi Gül: “Hepimiz biliyoruz ki bu tip kaba davranışlar ve çok derinden üzen olaylar oluyor. Böyle bir şey olmadığının ispatı ile uğraşmak da bana biraz garip geliyor. Zaten gündemden düşmüş, geçmiş gitmiş, öyle olur ki o hanım gazete gazete, televizyon televizyon dolaşır, arkası takip edilir. O da değil. Biraz doğrusu üzücü görüyorum.”
‘Paralel devlete izin verilemez’
* Gül, ‘paralel devlet’ iddiaları konusunda Başbakan Tayyip Erdoğan’dan farklı düşündüğü yönündeki tezi de dolaylı olarak olarak yalanladı: “Devlet içinde çalışanların, devlet memuru olanların etnik, dini, ideolojik, siyasi tercihleri olabilir, hatta dışarda bu tercihleri çerçevesinde STK’lara katılabilirler ama devletteki hizmetleri, servisleri sözkonusu olduğunda, sadakatlerini anayasa, yasa, amirleri dışında herhangi bir dayanışma ve dürtüyle işletirlerse kimse buna müsaade etmez. Açık söyleyeyim. Hiçbir devlet de buna müsaade etmez.”
‘Hükümet komiserliği’ benzetmesi
* Öyle ki, Cumhurbaşkanı ‘paralel devlet’ için ‘Hükümet komiserliği kabul edilemez’ yorumunu yaptı: “Hükümetler yanlış yapabilir, hükümetlerin yanlış politikaları olabilir. Bunlarla siyasi açıdan mücadele edilebilir, basında tenkitler olabilir, bunların hepsi demokratik çerçeve içinde yapılabilir. Ama hükümetleri rüştüne ermemiş gibi, onlara karşı ‘bu doğru değil, bu doğru’ şeklinde bir hükümet komiserliği gibi davranılırsa bu olmaz, kabul edilemez.”
Dinleme muamması
* Ancak Gül, Erdoğan’ın ‘Cumhurbaşkanı’nı da dinlemişler‘ iddiasını doğrulamadı: “Makam ile ilgili değil. Hem resmi konuşmalarımı yaptığım makamla ilgili en üst seviyede çapraz tedbirler mevcut. Biliyorsunuz her zaman makamda olmuyoruz, başka yerlerde başka şeylerde de olabilir. Sayın başbakan da onu kastetmiştir. Bu kadar söyleyeyim.”