Bugün Türkiye ve onun gibi erkek egemenlerin talep ve korkuları doğruldusunda çizilmiş, koşul ve kurallarına göre biçimlendirilmiş; baskıcı, sınırlayıcı, hizalayıcı yönetimlerin tercih edildiği coğrafyalarda kadınların haklarıyla ilgili en çok erkekler konuşuyor. Bunun sebebi, kendi düzeni içinde ve kendi makul bulduğu koşullar altında kadınların taleplerinin değerlendirilmesi gerektiği. Böylece rahatlıkla eşitlik varmış gibi davranılabilir, özgürlük varmış gibi yaşanabilir.
Kaldı ki biz bugün bu tarifin fersah fersah uzağında, ‘mış’ gibi bile yapamadığımız bir anlayışla yönetiliyoruz. Kadınların üremesinden yürümesine, gülmesinden giyinmesine her alanda bilgi ve hak sahibi olduğuna inanan egemenlerden çeşitli talimatlar alıyoruz. Sorunlarımızı bizden önce ve bizden iyi tespit edip çözüm bulduğuna inanan erkeklerle çevriliyiz.