FIRAT ERGENE / otherliabilities.com
London School of Economics’in (LSE) düzenlediği ‘Leo’dan DeepMind’a Britanya’da Bilişimin Öncüleri’ adlı söyleşide, Google’ı da bünyesinde barındıran Alphabet’in yönetim kurulu başkanı Eric Schmidt, yapay zekadan korkmadığını söyledi.
LSE’de Bilgi Sistemleri ve Yönetim bölüm direktörü Prof. Chrisanthi Avgerou’nun moderatörlüğünde gerçekleştirilen söyleşide yapay zeka, girişimcilik ve yaratıcı yıkım konuları ele alındı.
Lyon Electronic Office’den yapay zekaya
Britanya menşeli bir yemek servis şirketi olan J. Lyons and Co.’nun 1951 yılında iş yerindeki verimliliği arttırmak için ilk iş amaçlı bilgisayar olan ‘LEO I’i üretmesinin üstünden geçen 65 yılda teknoloji inanılmaz bir hız kat etti.
Teknolojinin bu önlenemez yükselişi her ne kadar J. Lyons and Co’yu parçalanarak başka şirketlerin bünyesine katılmaktan kurtaramasa da, ‘LEO I’in tarihsel önemi Eric Schmidt gibi önemli aktörler tarafından hala dile getiriliyor.
Google ve Britanya arasındaki son büyük işbirliği ise Google’ın Londra’da kurulan yapay zeka şirketi DeepMind’ı 400 milyon dolara satın alması ile gerçekleşmişti.
DeepMind, Britanya’nın devlet sağlık hizmeti sağlayıcısı National Health Services ile ortaklaşa yürüttüğü çalışmalarla akut böbrek yetmezliğinin erken teşhisi ve radyoterapi ve göz sağlığı konusunda hastalardan elde edilen medikal verinin daha iyi analiz edilmesi için ortak çalışmalarda bulunuyor.
DeepMind sağlık alanındaki araştırmalarına ek olarak Google veri merkezlerinin daha verimli çalışmasını sağlayarak soğutma giderlerini azaltmaya çalışıyor.
‘Yaratıcı yıkım bu sefer de farklı olmayacak’
Teknolojinin geldiği noktaya baktığımızda ise bir yandan ilerleme hızının hem heyecan verici bir yandan da korkutucu olduğunu görüyoruz. Çünkü teknoloji artık olarak kontrolümüzde değil.
Muhtemelen bu sorular Schmidt’in de kafasında yer ediyor olmalı ki, konuşmasına “Ben bir optimistim” diyerek başladı.
Daha verimli bir sürecin ortaya çıkması sonucunda eski metotların ortadan kalkması anlamına gelen ‘yaratıcı yıkım’ terimine değinen Schmidt, yapay zekanın günlük hayatın bir parçası olmasının sanayi devrimi sonrasında ortaya çıkan dönüşümden farklı olmayacağını iddia etti.
Schmidt’in inancının temelinde ise robotların otomatize edeceği işlerin genellikle angarya olarak nitelenen tekrar eden ve sıkıcı niteliğe işlerle sınırlı kalacağı inancı geliyor.
Schmidt, kendisine yöneltilen teknoloji kaynaklı işsizlik sorularına ise “Son 20 yılda teknolojide inanılmaz gelişmeler yaşadık ancak şu an bu gelişmenin merkezindeki ülkelere baktığımızda işsizlik oranlarının oldukça düşük olduğunu görüyoruz” şeklinde cevap vererek iyimser duruşunun bu konuda da geçerli olduğunu dile getirdi.
‘Peki ya şarkılar?’
Schmidt kendisiyle aynı görüşte olmayan bir öğrencinin “Yapay zekanın basit işlere odaklanacağını söylüyorsunuz peki, beste yapan bilgisayarlara ne diyeceksiniz?” sorusuna ise “O şarkılar bir şeye benzemiyor” diyerek esprili bir yanıt verdi.
İyimser tavrına rağmen Schmidt, henüz yapay zekanın insanın yaratıcı yönlerine karşı bir tehdit olarak görülmesi için çok erken olduğunu iddia ediyor.