Göç İzleme Derneği’ne (GÖÇİZDER) düzenlenen operasyonda gözaltına alınan 22 kişiden 16’sı tutuklandı.

3 Haziran’da İstanbul başsavcılığı tarafından yürütülen bir soruşturma kapsamında GÖÇİZDER’in Şirinevler semtinde bulunan dernek binası basılmış, derneğin hazırladığı kitaplar ve bilgisayarlara el konmuştu.
Aynı gün aralarında derneğin eş başkanlarının da olduğu 22 üye ve yönetici gözaltına alınmıştı. Dosyaya ‘gizlilik’ kararı getirilmişti. Gözaltı kararıysa dört gündü ancak daha sonra dört gün daha uzatılmıştı. 22 kişi sekiz gün boyunca Vatan Caddesi’nde bulunan İstanbul Emniyet Müdürlüğü’nde tutulmuştu.
Gözaltına alınan dernek üyeleri daha önce hazırladıkları rapor, kitap, broşür ve çalışmalar üzerinden ‘PKK’ya finansman sağlamak’la suçlandı.
Ayrıca zorla göçe dair kitaplar da suç unsuru sayıldı ve toplatma kararı verildi. Toplatılacak kitaplar şöyle: ’90’larda yerinden edilen gayrimüslimlerin göç hikayeleri’, ‘90’larda yerinden edilen Kürtlerin göç hikayeleri’ ve ‘2015-2016 sokağa çıkma yasakları sürecinde kadınların göç hikayeleri’.
İnsan Hakları Derneği (İHD), Türkiye İnsan Hakları Vakfı (TİHV) İstanbul Şubesi, Halkların Demokratik Kongresi (HDK), Halkların Demokratik Partisi (HDP) baskın ve gözaltılara tepki gösterdi.
‘Keyfi gözaltı ve tutuklamalar’
Ortak açıklamada şöyle dendi: “Türkiye’de insan hakları savunucuları ve sivil toplum aktörleri, yukarıda aktardığımız GÖÇİZDER’in amaç ve hedeflerinde de görüldüğü üzere, insan haklarının korunması, güçlendirilmesi ve ihlallerinin engellenmesine yönelik çalışmaları nedeniyle yargısal tacizlere, hukuka aykırı ve keyfi gözaltı ve tutuklamalara, kurum binalarına yapılan baskın ve aramalara, keyfi mali ve idari denetlemelere maruz kalmaktadırlar.
Bu tür uygulamalarla, özellikle de terörle mücadele yasası başta olmak üzere, mevcut mevzuatın araçsallaştırılması, savunuculuk iklimini baskı altına almakta, sivil alanın tümüyle kapatılmasına yol açmaktadır.
Gözaltındaki hak savunucuları derhal serbest bırakılmalı, BM, İnsan Hakları Savunucularının Korunması Bildirgesi’nin gerekleri koşulsuz bir biçimde yerine getirilmelidir.”