MELİS KOÇEL
27 Ağustos 2021, Türkiye metal camiasının, iki senelik aranın ardından, tarzına ve hayata karşı duruşunun manifestosu niteliğindeki heavy metal ruhuna olanca coşkusu ve sadakatiyle müziğine sahip çıktığı tarih olarak hatırlanacak.
Konser öncesi DJ kabinindeki İrem Küçükbulut’un, geçtiğimiz yıl hayatını kaybeden müzik insanı ve gerçek bir metal savaşçısı olan Çağlan Tekil’in anısına saygı niteliğinde setlistini çalmasıyla iyice ısınan ortam, adeta küllerinden doğan bir Anka kuşu hesabı, içinden geçtiğimiz zor zamanlarda insanların üzerine sinmiş ölü toprağını savurup attı. Küçükbulut’un harika parçalarıyla yüzler gülerken şarkılara eşlik edilmeye başlandı. Bir Çağlan Tekil klasiği olan Man OwaR’un ardından Running Wild çalınması, gecenin en güzel ve coşku dolu anlarından biriydi.
Ardından ışıklar söndü, sahne karardı ve ilk grup olan Diabolizer sahneyi aldı. 2012’de kurulan Kadıköylü grup, ilk parçalarıyla sahneyi resmen salladı. Sahneye bakınca gördüğünüz şey, Dünya standartlarında bir Türkiye grubunun tüm parçalarını gerçek bir adanmışlık ve emeğin eleğinden geçirip yürekleriyle icra etmesiydi. Grup, sahne performansıyla ilk uzunçalar albümleri Khalkedonian Deat’ın başarısının tesadüf olmadığını bir kez daha kanıtladı. Kendi seyircisi önündeki muhteşem performansına bakınca Diabolizer’in hakkının Wacken Open Air olduğunu hissediyor insan.
Son şarkılarıyla muhteşem bir final yapan grubun ardından sahneyi bu kez stoner doom grubu Sülfür Ensemble aldı. Vokalist Erdem Çapar’ın renkli kişiliğiyle hayat bulan mükemmel sahne şovlarıyla seyirciyi mest eden grup, başından sonuna kadar tüm parçalarını aynı yüksek tempo ve coşkuyla çalıp, seyirciyi coşturdu.
Sülfür Ensemble’nin ardından gecenin ağır topu, 25 senenin ardından 2020’de yenilenen kadrosuyla üçüncü stüdyo albümünü çıkaran Trash metal grubu Metalium sahne aldı. Geçen onca yılın ne kendilerini ne de müziklerini paslandırmadığını cümle aleme gösterdiler. Metalium’u izlemek, yıllanmış nadir bir şarabı yudumlamak gibiydi, her parçası boğazda güzel bir tat bırakırken, keyifle, yavaş yavaş sarhoş olmaktan farkı yoktu grubun performansına şahit olmanın. Seyirciyle birlikte hep bir ağızdan söyledikleri final parçasının ardından, ‘arayı daha kısa tutacaklarına’ söz verip harika geceye virgül koyup sevenleri eşliğinde konseri tamamladılar.
İstanbul dün gece uzun bir zamandan sonra harika bir etkinliğe şahit oldu. Gerek sahne alan gruplar, gerek seyircilerin coşkusu beklenenin çok üstündeydi. Özellikle dikkat çeken bir husus ise, uzun ve zor zamanların ardından çok zor şartlarda gerçekleşen bu ilk konserin ne kadar değerli olduğunun bilinciyle insanların yüzündeki sebepsiz gülümsemeyi görmekti. Herkes birbirine karşı kibar ve yardımseverdi. Gezi direnişinden beri böylesi güzel bir birlikteliğe şahit olamayan ben, konserden ziyade bu ruha yeniden tanıklık etmekten ayrıca keyif aldım.
Diken ailesi olarak bir sonraki etkinlikle karşınızda olmak dileğiyle iyi kalın, sert kalın.