BURAK KILIÇ
Fenerbahçe’nin 4-1’lik Zagreb hezimetinin tek izahı ergenlikle yapılabilir. Oyuncular yeni liseye başlayan öğrenci gibi. Hep istedikleri zaman, istedikleri olsun istiyor. Keyiflerine göre, canları istedikçe oynuyorlar. Ne kendilerinden beklentinin farkındalar, ne taşıdıkları yükün. Daha seramoniye çıkarken yüzlerinden okunuyordu. Dinamo Zagreb oyuncuları kıpır kıpır maçı hissederken, sarı-lacivertliler bir angaryayla başa çıkar gibi ayaklarını yere sürüyordu.
Akıl alır gibi değil. Bir insan yaptığı mesleğe bu kadar mı saygı duymaz? Saha içinden elbette bahsedeceğim ama temel sorun kafalarda. Ya teknik ekip adam akıllı rest çekecek kadroya ya kendi kuyusunu kazacak. Bir şekilde saha içi ve kenarının, neden kazanmak zorunda olduklarına ikna edilmesi gerekiyor.
Futbolcu kime denir?
Futbolcu olmak için temel gereksinim, sporcu olmak. İsmail Köybaşı’nın, Mehmet Topal’ın ve Alper Potuk’un temel sorunu sporcu olmayışları. Salonda ekstra çalışmak ya da takım için öğle yemeği düzenlemesi sizin iş yerinizde çalışma arkadaşlarınızla toplantı yapmanız ya da çay ısmarlamanız kadar olağan ve gündelik. Sporcu, spor içinde oluşunun temel özelliği rekabetçiliğini dışa vurmaktır. Arzu eder, hedefler, risk alır sporcu. Kendini kendine ve başkalarına ispatlamak için. Köybaşı, Topal ve Potuk emeklilik gününü doldurmuş, yaşı bekliyorlar. Yenilen gollerden sonra takım arkadaşlarına isyan eden Mehmet Topal’a sormak gerekir. Sen kendi limitlerini ne kadar zorladın, kazanmak için oynadığın pozisyonun gereklilikleri adına ne yapmayı istedin? Bir hiç. Uzaktan “Ben elimden geleni yapıyorum” mesajı İstanbul’a iletilemedi.
Yerliler yıllardır burada. Yabancıların birçoğu kendilerinin aldıklarını yarısını alırken yıllardır yerinde saymak, ardından buraların abisiyiz pozları kesmek vasat altı edebiyatı bile olmaz.
Cocu bey, pes ettiğinizi keşke başta açıklasaydınız?
Cocu’nun sahaya sürdüğü kadrodaki ilk mesaj rotasyondu. Ama buna ne gerek olduğunu bilmiyoruz. Daha sezon içinde 10 maç oynanmadı. Neden rotasyon? 10 maçta yorulan futbolcun varsa ya sen iyi çalıştıramıyorsun ya metodlarında hata var ya da en kötüsü kadro üzerinde yetkinliğe sahip değilsin.
Diyelim ki rotasyon değil. O zaman düzenli olarak üç oyuncusu değişmiş 11’leri sahaya sürerek hangi doğru aranıyor. Bu kazanma devamlılığı olan, özgüvenli bir takımın yapacağı iştir. Fenerbahçe’nin daha yeni iki galibiyeti oldu. 2-0 yenik çıktığın devre arasından oyuncu değiştirmeden, netice vermeyen taktiğinden taviz vermeden, sadece savunmayı 5 metre daha ileri kaydırmayı düşünerek hangi doğruya varmayı hedeflediğinin izahını çok merak ediyorum. 60’ıncı dakika takıntısına ise hiç girmiyorum. Sanırım totem (!) Zira Jailson-Benzia değişikliği geriye tek çıkar yol bırakıyor.
Cocu’nun Avrupa Kupası umurunda değil! Çünkü futbolu bilmediğini iddia etmek imkansız. Philip Cocu 30 yıldır bu işte ve hep en üst düzeyde. Açık olarak anladığım, teknik adamın bu kupayla ilgilenmediği ve oyuncularına da bu hissi verdiği.
Eğer böyle bir düşüncesi varsa daha önce tekrarlarına çok kez rastladığımız gibi açıklayabilirdi.
Bu bir mağlubiyetten fazlası. Bir milat olacağı ise mutlak. Gelecek kime ne gösterir bilinmez ama beş aylık fragmanın sonuna geldik. Ya Cocu sahne alacak ya da film vizyona girmeden heba olacak.