Psikiyatr Sevcan Karakoç Demirkaya, mutlu görünen, gülümseyen fakat içten içe acı çeken kişiler için kullanılan ‘maskeli depresyon’un gençler arasında yaygın olduğunu söyledi.

İstanbul Gelişim Üniversitesi’nden Doç. Dr. Demirkaya, “Gençler eğleniyor görünür ve genelde yüzlerinde gülümsemeyle dolaşır. Bu nedenle aileler çocuklarındaki ‘maskeli depresyon’u fark edemez. (…) Gençler, depresyonda olsa bile ‘inkar’ ve ‘somatizasyon’ (bedensel belirtilere çevirme) en sık görülen savunma mekanizmaları” dedi.
Maskeli depresyona, gülümsemeli depresyon veya gizli depresyon da dendiğini söyleyen Demirkaya şöyle devam etti: “Tipik mutsuz, çökkün, isteksiz ve keyifsiz depresyonu herkes tanır. Ancak maskeli depresyonu anlamak kolay değil. Maskeli depresyonu olanlar ‘Dışım seni, içim beni yakar’ der. Ders başarısında düşme, nedensiz çeşitli ağrılar, mide-bağırsak sorunları, cilt problemleri, kronik yorgunluk, uyku sorunları, sigara-alkol kullanma gibi durumlar aslında altta yatan depresyonun maskeleri.”
‘Narsist ebeveynlerin çocuklarında görülür’
Psikiyatr, ailelerin çocuklarını ‘şımarıklık- ergenlik krizi- zayıflık’la suçlayabildiğine dikkat çekti: “Maskeli depresyon genelde mükemmeliyetçi ve narsistik özellikleri olan ebeveynlerin çocuklarında sık görülür. Biz yetişkinler de dahil olmak üzere hep ‘güçlü’ olmak zorunda değiliz, maskeleri çıkarıp yardım arayabiliriz. Çocuğumuzdaki davranış farklılıklarının da ‘depresyon’ belirtisi olabileceğini unutmayalım. ‘Bunu mu dert ettin’ , ‘üzülecek ne var’ gibi yaklaşımlar çocuğumuzu sahte güçlü görünmeye zorlar ve alttaki depresyonu maskelemeye iter. Depresyon ise tedavi edilebilir bir hastalıktır, güçsüzlük değildir.”