Adalet Yürüyüşü, Türkiye’nin tarihi bir eylemidir. Adaleti yok eden mağrurların her akşam savurduğu tehditlerine rağmen insanlar yürüyor ve mutlaka adalete ulaşmak istiyor. Dikta rejimleri halkın sokağa çıkmasından korkarlar. Ama insanlar artık yeter deyip yürümeye başlamışlarsa tek adam zihniyetinin gitmesi yakındır.
Önümüz bayram. Bu bayram milyonlarca insanın ahı ile geçecek. Adaletsizliğin getirmiş olduğu hüzünle, yine de geleceğe umutla bakmak için yürümeye devam edecekler. Herkesin yürüyüşe katılması, adil bir Türkiye’de yaşayabilmesi için tek şart haline gelmiştir. Ayrım yapmadan adalet isteyen herkesi bu yürüyüşe destek vermeye çağırıyorum.
Bu yürüyüş sonrasında, halkın uyanışı ve ‘artık yeter’ demesiyle dilerim ki Silivri, Maltepe, Edirne ve tüm cezaevlerinin boşalır, adaletsizliğin ortaya koyduğu mağdurlar birer özgür ve mutlu yurttaşlar olarak ailelerinin yanına döner. Türkiye’de Türk’üyle, Kürt’üyle, Arap’ıyla, Alevi’siyle, Sünni’siyle barış ve huzur içinde bir yaşam süreriz.
Çünkü ancak adaletin olduğu yerde barış vardır.