ALATA Enstitüsü, 3,5 km sahili bulunan, yaklaşık 3000 dekarlık alanda kuruludur…
Tarımın çeşitli dallarında üretim yapan, iklim değişikliğine uygun ve farklı topraklarda yeni bitki türlerinin yetiştirilmesini araştıran, geniş bir alanda plantasyon örnekleri sunan çalışmalar yapmaktadır.
Tarımsal üretim yapanlar için ALATA, bir mabet gibi korunan ve kollanan kamu varlığıydı, bu nedenle milletvekilli ve bakanlık yaptığım dönemde ona göz bebeğimiz gibi baktık. Şimdi AKP, ALATA Enstitüsünün deniz kıyı ve binlerce hektarlık alanına göz dikmiştir. Ranta açılması için sit alanı olmaktan çıkararak, bir MİLLİ varlığı daha yok etmeye hazırlanıyor. Bu verimli toprakları betona çevirmeyi, deniz kıyısını da çok katlı otellerle doldurarak yandaşlarına peşkeş çekmeyi planlıyor. Bunca siyasinin içinde bu girişime yalnızca CHP Milletvekilleri Gülşen Kış ve Ufuk Çakır’ın karşı çıkıyor olması, siyaset adına üzüntü vericidir. Çakır ve Kış’ı kutlarken, diğerlerine nerede ve neyin peşindesiniz? diye sormak gerekir…
Bir tek ATA BUĞDAYI tohumu ekilmesin diye çabalayan, sözüm ona milli ve yerli olan bu ŞER güruha daha ne kadar katlanacağız???
Ve “Mangalda kül bırakmayan ülke sevdalıları(!)” neredesiniz!!!