‘FETÖ’ soruşturması kapsamında tutuklandıktan sonra etkin pişmanlık hükümlerinden yararlanıp serbest kalan eski HSYK üyesi Kerim Tosun, ifadesinde 2010 yılında Yargıtay’a üye olarak seçilen 160 üyeden 120’sinin Gülen Cemaati mensubu olduğunu söyledi.
Hürriyet’ten Mesut Hasan Benli’nin haberine göre ifadesinde, üniversite dördüncü sınıftan itibaren Gülen Cemaati’ne dahil olduğunu söyleyen Tosun, 28 Şubat olayları olduğunda Cemaat’in herhangi bir faaliyette bulunmadığını belirtti. Tosun 2001’de, Cemaat mensubu 25 kişiyle birlikte Yargıtay savcılığına getirildiğini de sözlerine ekledi.
HSYK üyesi şöyle konuştu: “Şubat 2011 tarihinde yapılacak Yargıtay üyeliği seçimleri için bir grubun kurulduğunu biliyorum. Bu grup Yargıtay üyesi seçilecek 160 kişiyi belirleyecekti. 160’lar olarak belirtilen Yargıtay üyelerinin yaklaşık 120’ye yakınının Cemaat mensubu olduğunu biliyorum.”
‘Yargıtay İmamı İlyas Şahin’di’
Maaşlarının yüzde 10’unu himmet olarak vermeye başladıklarını anlatan Tosun, sohbetlerin yapıldığı toplantıların da grup sorumlusu Turgut Emiroğlu’nun evinde başladığını söyledi: “Bu toplantılarda dairede olan önemli dosyaların görüşülmesi, bu dosyalardan fotokopi çekilip Turgut Emiroğlu’na verilmesi de görüşülüyordu. Turgut Emiroğlu, sohbet toplantılarında daha önceden yazılan bir notu çıkarak bize bu notu okuyordu. Bu notta Yargıtay’da yapılan oylamalarda kime oy verileceği, nasıl hareket edileceği yazılıydı. Turgut Emiroğlu, kendisinin üstü olan sorumlulardan gelen talimatları bize bildirirdi. Dairemizde görülen bazı dosyalar için bu şekilde talimat geldiği doğrudur.”
Tosun ifadesinde şöyle devam etti: “Cemaatin talimatı üzerine hangi dairede hangi üyenin görev yapacağı belirlendi. Bu belirleme sırasında Fetullah Gülen cemaati mensubu olan kişiler 4’üncü Hukuk, 18’inci Hukuk, 4’üncü Ceza, 5’inci Ceza, 8’inci Ceza, 9’uncu Ceza, 11’inci Ceza, 14’ncü Ceza, 15’inci Ceza dairelerinde heyet çoğunluğunu sağlayacak şekilde dağıtım yapıldı. Ben HSYK üyesi seçildikten sonra Nazmi Dere’nin HSYK sorumlusu olduğunu gördüm. Hukuk Dairelerinin sorumlusu Yargıtay üyesi Ali Akın’dı. Ceza Daireler’inin sorumlusu Muharrem Karayol’du. Daha sonra Salih Sönmez ceza dairelerinin sorumlusu oldu. Bu Hukuk ve Ceza Daireleri’nin sorumlularının üstünde ise Yargıtay İmamı olan İlyas Şahin vardır.”
Karamehmet’in yurtdışına çıkış yasağını kaldırmış
Kendisinin hakimlik sınavına girdiğinde Gülen’in “Kurumları ele geçirin” diye bir talimatı olmadığını söyleyen Tosun, 1998 sonrasındaysa kurumların ele geçirilmesi için bizzat Gülen tarafından talimat verildiğini bildiğini söyledi: “Nitekim bu tarihten sonra Cemaat mensupları bu kurumlara başvurarak, buralarda çalışmaya başladı. Daha sonra yapılan işbölümü ile Cemaat için önemli olan davalar bu dairelere aktarıldı. Kamuoyunda bilinen Cemaat için önemli olan Balyoz, Şike, Hipnoz, Kurdoğlu gibi davalar Cemaat’in güçlü olduğu dairelerin görev alanına girdi. İşbölümü bizzat üst seviyedeki kişilerden aldıkları talimatlar üzerine Muzaffer Özdemir, Salih Özaykut ve Önder Aytaç’ın belirleyip divan başkanlığına bildirdiğini biliyorum.”
Tosun, Cemaat’ten gelen talimatla müdahalede bulundukları dosyalardan da örnek verdi. Buna göre Çukurova Holding’in sahibi Mehmet Emin Karamehmet’in yurtdışı yasağının olduğu Bankacılık Kanunu’na muhalefet suçuyla ilgili dosyaya da müdahale edilmiş. Tosun’dan, bizzat ABD’den gelen gelen talimatla Karamehmet’ın yurtdışına çıkış yasağının kaldırılması istenmiş.
Bazı HSYK üyeleri ve eski başkan vekili, ‘FETÖ’ itirafçısı olup cezaevinden çıkmış
Bozdağ’a göre ‘talihsizlik’: Cumhuriyet’e ‘FETÖ sanığı savcı’ keşke atanmasaymış
‘Cumhuriyet savcısı’nın ‘FETÖ’ sanığı olduğunu duyuran gazeteciye takipsizlik
Şimşek de doğruladı: Cumhuriyet soruşturmasının savcısı ‘FETÖ’ sanığı
Cumhuriyet’in avukatı, savcının ‘FETÖ’den yargılandığına dikkat çekti: Soruşturma çöktü
Cumhuriyet için ‘kırmızı çizgimiz’ diyen Böke: Savcı, ‘FETÖ’den yargılanıyor